13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Ardahan dogumlu Dr. Veda Bilican Gökkaya, Doktorasini Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilim Dalinda Türkiyede Modernitenin Ötekisi Kadin ve Kimligi adli tez calismasiyla tamamlamistir. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümünde Ögretim Üyesi olarak görev yapan Bilican Gökkayanin calismalari genellikle, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, kadina ve cocuga yönelik siddet konulari üzerinedir. Bu konular üzerinde yayinlanmis pek cok calismasi bulunmaktadir. Cinsiyetci ideolojiye göre, toplumda kadin olmak; erkekler tarafindan tanimlanmayi, onlar…mehr

Produktbeschreibung
Ardahan dogumlu Dr. Veda Bilican Gökkaya, Doktorasini Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilim Dalinda Türkiyede Modernitenin Ötekisi Kadin ve Kimligi adli tez calismasiyla tamamlamistir. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümünde Ögretim Üyesi olarak görev yapan Bilican Gökkayanin calismalari genellikle, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, kadina ve cocuga yönelik siddet konulari üzerinedir. Bu konular üzerinde yayinlanmis pek cok calismasi bulunmaktadir. Cinsiyetci ideolojiye göre, toplumda kadin olmak; erkekler tarafindan tanimlanmayi, onlar tarafindan belirlenmeyi gerektirir. Dolayisiyla erkekler tarafindan belirlenen ve tanimlanan kadin ayni zamanda toplumsal yapida erkekler tarafindan da konumlandirilmaktadir. Erkekler, kendilerine kamusal alani uygun görürken, kadinlara da özel alan olan aileyi uygun görmektedirler. Kadini, aile icerisinde iyi bir es, iyi bir anne olarak ideallestirenkodlayan ataerkil sistem, erkegi de hem kamusal alanda hem de özel alanda güclü, otoriter, karar alici ve uygulayici olarak kodlamaktadir. Erkek otoritesine dayanan ataerkil sistemin bicimlendirdigi toplumlarda kadin ve erkek, hala toplumsal cinsiyete dayali olarak esitsizlikler yasamaktadir. Söz konusu bu esitsizlikler, bir insan haklari ihlali olan ve bir toplum sagligi sorunu olan siddetin de kaynagini olusturmaktadir. Tarihsel sürece bakildiginda hep var olmus ve günümüzde de var olmaya devam eden, bireylerin fiziksel ve ruhsal olarak yara almasini, zarar görmesini ifade eden siddet, özellikle toplumda KADINi magdur etmektedir. Elinizdeki derleme kitap, toplumsal cinsiyete iliskin kapsamli bir terminoloji bilgisi vermenin yani sira toplumsal cinsiyet baglaminda olusan ve gelisen cinsiyetci alginin, toplumsal kurumlara nasil yansidigini ve toplumsal cinsiyet esitsizliginin bir sonucu olan kadina yönelik siddeti ele almistir. Anneme... Yasim kücük biliyorum ama siddetin yerine sevginin her sorunu cözdügünü, iyi bir iletisim sagladigini, insanlarin kalplerini yumusattigini ve yüzlerini güldürdügünü hem cevremde hem de medyada gördüm. Sevgi, insanlari mutlu eden bir sey, büyükler neden siddeti azaltmayi, sevgiyi cogaltmayi düsünmüyorlar bilmiyorum. Siddetsiz bir hayat diliyor, Annemi siddetle mücadelesinde bir ogul olarak, bir erkek olarak destekliyorum. Ata Deniz.