Hoslaniyordu tren yolu kenarlarinda vakit gecirmekten. Ta eskilerden baslamisti bu garip huyu. Hat boylarinda yürüyor, gelip gecen trenleri merakla izliyordu. Yalnizdi daima. Demiryolu kenarina bir cocuk neden inerdi Alt tarafi raylarda bozuk para ezdirmek icin. Peki ya yirmi iki yasina gelmis kazik kadar bir adam Ege rampalarinda kürek kebabi, Konya Ovasinda matara cayi... Atesci küregine et yatirilir, ocaga salinir; üstüne de demir matarada demlenmis cay... Güzel Hep güzel degil ama her sey. Trenler eskiyor, raylar kayboluyor, makinistler unutuluyor... Hikayeler birbirine karisiyor... Mümtazla Aysenin, Canerle Mücellanin ictigi öglen rakilari. Gizli kapakli iliskiler. Cürmü meshut. Ardindan gelen bosanmalar, evlilikler; fokurdayan dedikodu kazanlari... Trenler Cildirirsa bir lokomotiften digerine gecerken yönümüzü sasirdigimiz alengirli bir anlati. Tren tutkunlarinin, mesum kadinlarin, dolambacli isler ceviren erkeklerin paralel ilerleyen yollarina makaslar ekleyerek, hepsini ayni istasyonda bulusturuyor Orhan Berent.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.