Masallarla ilgili ilk ciddi ve bilimsel nitelikli calismalarin yaklasik iki yüzyillik bir gecmisi vardir. Grimm Kardeslerin 1812de Alman köylülerinden derledikleri Kinder und Hausmärchen Cocuklara ve Ev Halkina Masallar yayimlandiktan sekiz yil sonra tartisilmaya baslandi. Tartismalar, masal biliminin olgunlasmasini ve metin ya da baglam merkezli yeni kuramlarin ortaya cikmasini sagladi. Bu anlamda Türk masallari üzerine bu güne kadar yapilan calismalarin bazilari anlaticiyi merkeze alip metni göz ardi ederken bazilari da baglami arka plana atarak metni mekanik bir sistem gibi algilayarak inceledi. Bundan dolayi sözlü kültür ortaminda yüz yüze bir iletisimle ayni zamanda ikincil kültür ortaminda da nesilden nesile aktarilan masallarin arastirilip incelenmesinde alisildik metot ve tekniklerinden farkli olarak masal metnini statik bir unsur olarak görmeyen metnin de yasayan bir tür cesitlilige sahip oldugunun farkindaligini saglayacak yeni yaklasimlara ihtiyac duyuldu. Max Lüthi, masal metnin kendisinin ve icinde yer alan varliklarinnesnelerin bir dogasinin, biciminin ve yapisinin oldugunu ortaya koymak icin Das Europäische Volksmärchen, Form und Wesen Avrupa Halk Masallari, Sekil ve Yapi adli yapitini kaleme aldi. Lüthi, eserinde masalda yasam formlarinin ve cansiz nesnelerin var olabilmesi icin gerekli temel unsurlari bes temel ilkeyle ortaya koydu. Bu ilkeleri ise tek boyutluluk, yüzeysellik, soyut bicim, tecrit ve her seye baglilik ile yüceltme ve dünyayi kapsama olarak belirledi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.