Son yillarda yasanan liberallesme hareketleri ile birlikte uluslararasi sermaye hareketlerinin miktari ve hizi artmistir. Gelismekte olan ülkeler de daha hizli ekonomik büyüme için bu firsati bir avantaja çevirme gayreti içindedirler. Bu çalismada yabanci sermayenin hangi yollardan ekonomik büyümeye katki sagladigi ve büyümenin yabanci finansman ile sürdürülebilir olup olmadigini tartisilmistir. Türkiye özelinde yapilan bu çalismada yabanci sermayenin diger gelismekte olan ülkelerde oldugu gibi kredi hacminde bir artisa neden oldugu ve büyümeye pozitif katki sagladigi ancak hanehalki ve firmalar üzerinde artan borç yükünü beraberinde getirdigi ortaya konmustur. Son yirmi yilda dünya genelinde faiz oranlarinin düsmesi Türkiye'nin kolay ve ucuz dis finansman saglamasina olanak tanirken, son yillarda gelismis ülkelerin faiz oranlarini artirma egilimi, gelismekte olan ülkeler gibi Türkiye'yi de zor durumda birakacak gibi görünmektedir.