Yasadigi trajediden sonra tüm gecmisini ardinda birakarak yeni bir baslangic yapmak icin Hindistana giden Léna, etrafindaki her sey uykudayken okyanus kiyisinda yüzmeyi aliskanlik haline getirir. Her sabah gittigi issiz kumsalda, kücük bir kizi yalniz basina ucurtmasiyla oynarken görür. Kiz o kadar ufak tefek, o kadar cilizdir ki onu vahsi kuslarin ipine asilarak ucan Kucuk Prense benzetir. Cocugun, balikcilardan baska kimsenin ayakta olmadigi bir saatte, neden orada oldugunu merak eder. Léna bir sabah yüzerken akintiya kapilir. Suya batmadan önce gördugu son seyse gökyüzündeki ucurtmanin siluetidir... Nihayet kendine geldiginde, kücük kiz sayesinde mucizevi bir sekilde kurtarildigini ögrenir. Agzindan tek bir sözcük cikmayan bu kücük kiz kimdir Sessizliginde ne gizliyordur Gecmisinin yüklerini yaninda tasiyan, gelecege dair hicbir beklentisi olmayan, ucurumun kenarindaki Lénanin hayatini tümden nasil degistirecektir Adaletsiz ve baskici bir cografyanin kalbinde; umutla öfkenin, gelenekler karsisinda gösterilen iradenin ve yeni bir gelecek insa etme cabasinin birbirine karistigi essiz bir roman. Sac Örgüsü romanindaki Smitanin ruhunun eslik ettigi, kiz kardeslik kavraminin gözler önüne serildigi bu hikaye, yasamaya ve mücadele etmeye dair muhtesem bir övgü.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.