18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Binlerce yildir, egemen toplumlarin icten ice kendilerinin en iyisi olduguna inanmak gibi bir aliskanligi var; gücleri arttikca da bu gücü yalnizca kültürel degil, ayni zamanda dogal bir unsurmus gibi sunuyorlar. Iktidarin irk fikrini nasil sekillendirdigini gördügünüzde onun anlamini da kavramaya basliyorsunuz. Yirmi birinci yüzyilda, bilimsel irkciligi geride biraktigimiza, cogu insanin irkin biyolojik bir durumdan ziyade toplumsal bir insa oldugunu kabullendigine inanma egilimindeyiz. Gelgelelim bilimin belirli siyasi cevrelerce istismar edilmesiyle irk bilimi yeniden aramiza döndü. Iyi…mehr

Produktbeschreibung
Binlerce yildir, egemen toplumlarin icten ice kendilerinin en iyisi olduguna inanmak gibi bir aliskanligi var; gücleri arttikca da bu gücü yalnizca kültürel degil, ayni zamanda dogal bir unsurmus gibi sunuyorlar. Iktidarin irk fikrini nasil sekillendirdigini gördügünüzde onun anlamini da kavramaya basliyorsunuz. Yirmi birinci yüzyilda, bilimsel irkciligi geride biraktigimiza, cogu insanin irkin biyolojik bir durumdan ziyade toplumsal bir insa oldugunu kabullendigine inanma egilimindeyiz. Gelgelelim bilimin belirli siyasi cevrelerce istismar edilmesiyle irk bilimi yeniden aramiza döndü. Iyi niyetli biliminsanlari dahi genetik ve tibbi arastirmalarda irk kategorilerini kullanarak irkin bir cesit biyolojik temeli olabilecegi kuskularini aciga vuruyor. Oysa bu süpheleri, muktedirlerin icat ettigi irk hiyerarsilerinin hüküm sürdügü yüz yil öncesinden daha gercek degil bugün de. Ödüllü yazar Angela Saini dünyanin dört bir yanindan genetikciler, antropologlar, tarihciler ve sosyal bilimcilerle görüserek ilk zamanlarindan günümüze irk kavraminin izini sürüyor. Üsttekiler irkin gercek, bazi insanlarin da digerlerinden üstün olduguna dair sinsi ve yikici inancin dogasini irdeleyen güclü ve titiz bir calisma.