Dünyada sayisiz medeniyet önce tüm ihtisamiyla varlik buldu, sonra da yok oldu. Hepsi tarih yazdi, fetihleri ve zaferleriyle övündüler. Ne var ki edindikleri tüm basarimlar birer birer o günkü anlamini yitirdi, takvimden eksilen her yaprak unutulusun buruk anisina dönüstü... Tabii zamani dize getirip insanoglunu gizemleri, mitleri ya da anitsal yapilariyla hala büyüleyenler disinda Celil Sadik, Uygarligin Ayak Izleri serisinin ikinci kitabinda, kum saatinin akisini dondurarak tarihi birkac bin yil geriye sariyor; sanat dallarinin konu etmekten asla vazgecmedigi, mitler ve masallardan yapilma bir labirenti adimliyor. Ilk kitabindan asina oldugumuz romansi diliyle Misirin altin kumlari arasina gizlenen ölümsüz krallardan, Antik Yunan tanrilarinin sasirtici öykülerinden ve asirlardir ayakta duran bir kilisenin gizeminden söz ederken uygarlik tarihinin en görkemli yapitlarini da gözler önüne seriyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.