11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

biz burada iyiyizle baslayan üclemenin son kitabi yabanci. Askeri darbe tesebbüsünün ardindan birkac günlügüne gitmeye karar verdikleri yurtdisindan dönemeyen üc kadin arkadasin hikayesi. Dunya, Tuba ve Sunanin Cihangirde baslayan yolculugu, önce Portekize, oradan Hindistana ve Berline uzaniyor. Tuba ve Dunyanin birlikte hazirladiklari bir haber dosyasina, evleri basilarak el konulduktan sonra bir daha evlerine dönemeyeceklerini anlayan üc kadinin her biri kendine yeni bir yasam yolu ciziyor. Roman boyunca sesini daha cok duydugumuz Dunyanin Berlin günleri, 1980 Darbesinin ardindan annesiyle…mehr

Produktbeschreibung
biz burada iyiyizle baslayan üclemenin son kitabi yabanci. Askeri darbe tesebbüsünün ardindan birkac günlügüne gitmeye karar verdikleri yurtdisindan dönemeyen üc kadin arkadasin hikayesi. Dunya, Tuba ve Sunanin Cihangirde baslayan yolculugu, önce Portekize, oradan Hindistana ve Berline uzaniyor. Tuba ve Dunyanin birlikte hazirladiklari bir haber dosyasina, evleri basilarak el konulduktan sonra bir daha evlerine dönemeyeceklerini anlayan üc kadinin her biri kendine yeni bir yasam yolu ciziyor. Roman boyunca sesini daha cok duydugumuz Dunyanin Berlin günleri, 1980 Darbesinin ardindan annesiyle birlikte bu sehre göc ettigi zamanlara ait anilarin yeniden ve farkli bir bicimde ortaya cikmasina sebep oluyor. Altug; gazeteci ve yazarlarin icine düstügü durumlari, sürgün yasamini, irkci tavrin yikimini, queer kimligin maruz kaldigi siddeti ve dostlugun gücünü tarih icin bir günlük kaydederek anlatiyor romaninda. Disarida birakilanlarin romani yabanci, Barbaros Altugun sekiz sene aradan sonra Türkce yayimlanacak ilk kitabi. Bir dilin anilari, koku anisina benziyor; bir sözcük duyunca cocukluguna, güvende hissettigin yerlere dönüyorsun. Cocuklukta konustugun dilde konusacak biri yoksa Ya kendi kendine konusursun ya da benim yaptigim gibi kendi kendine yazarsin. Benim dedem de muhtemelen kendi kendine konusuyordu, ben simdi kimseye söyleyemediklerimi yaziyorum. Icimizdeki karanlik ve aydinlik tarihi hatlar kendi icimize yaptigimiz kaziyla cikiyor ortaya, öyle umuyorum, varliginin farkinda bile olmadigim hücrelerden, kendi varolusumu anlamlandirmaya calismak. Belki de beyhude bir caba, belki asla bulamayacagim bir yanit.