Daha hicbir sey yokken ucsuz bucaksiz bir su vardi. O vakitler Kisi, yer ile gök arasinda pek mutluydu. Fakat bir gün kaybedenlerden olup, huzurdan kovuldu ve Erlik Seytan adini alarak dünyaya gönderildi. Tüm itibarini kaybeden Erlik, topraktan yaratilan insanogluna bitmek bilmeyen bir kin ve düsmanlik duymaya basladi. Zaman akti, caglar ve cografyalar degisti ama ezeli düsmanlik hic bitmedi. Unutulmamasi lazim gelen nice seyler unutulup gitse de kimi kadim sirlar masallara, efsanelere, destanlara ve mitlere karisarak zamanin nihayetine dek var olmanin bir yolunu buldular. Büyük Tufanin bitiminde gemiden karaya seksen kisi cikti. Bunlarin yetmis ücü bir tür salgina yakalanip öldü. Hayatta yalnizca Nuh Peygamber, üc oglu ve üc gelini kaldi. Hz. Nuh; dünyayi kendince üce ayirip Ham, Sam ve Yafes adli üc ogluna pay etti. Bütün Türklerin atasi olan Yafesin hissesine Türkistan düsünce oglan buranin kurak oldugunu düsünüp biraz hüzünlendi. Bunu gören Nuh Peygamber, en sevgili ogluna bir tas verip, bir dua ögretti. Yafes, hangi vakit yagmura, kara ihtiyac duyarsa o tas sayesinde yagdirabilecekti artik. Ve olaganüstü özellikleri olan o tas, caglar boyunca Türk devletlerinin birliginin ve saadetinin yegane kaynagi oldu.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.