Deneme bir de bilgi kumkumasidir. Denemeci istese de, istemese de, yazisindan birtakim bilgiler fiskirir. Yazar sadece gördüklerini, duyduklarini ve okuduklarini yazar. Bu da bilginin ta kendisidir. En büyük bilgi kitabi ise yasamdir. Yasam yazarin önünde hasirciarnavut karpuzu gibi koskoca ve dopdolu durur. Yazarin onu kütletmesi, kütürdetmesi icin bicagi eline alip yüregine saplamasi yetisir. Simdi geldik mi kendimizi terazilemeye. Benim icin en degerli sey insan sevgisi, sanat sevgisidir. Denemelerimde onlari boyuna sahneye cikaririm. Aralikta zorbalarin, diktatörlerin yüzlerine kir düsürmeye de büyük özen gösteririm. Her zaman üstünde durdugum bir sanatci vardir Proust. Tiknefesin teki. Odasi, nemi ceksin diye mantar tabakalariyla doludur. Odasina kapanir, yatagina kurulur, yazilarini orada yazar. Kimi zaman, iki gün yerinden kipirdamadigi olur. Disarda, kapinin önünde de yardimcisi Bayan Célestein yüregi, Mösyö Proust öldü mü, ölmedi mi diye -cagrilmadan iceriye girmesi kesinlikle yasaktir- agziyla gögüs kafesi arasinda mekik dokur. Proust, 16 ciltlik Gecmis Zaman Ardindayi bitirdikten sonra Artik ölebilirim demistir. Öyle de olur. Romanin son noktasini kondurunca avucundaki can kusunu da ucurur. Bu, insana inanilmaz görünür. Ama gercek sanatci budur. Yarattigi sey kendi yasamindan önce gelir. Giderek, deneme bir de bicem demektir. Bicem, yani üslup yoksa, deneme de yoktur.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.