Ada vapuruna binmis, inanilmaz bir karmasa, itis kakisla güverteye cikiyorduk. Arkamdaki delikanlilarin neredeyse sirtimdan atlayip öne gecme telasinda olduklarini farkettim. Dehset bir seydi Ellerinden gelse üzerimize basip ezip, gececeklerdi önümüze. Bunlar o atalarin torunlari miydi Hani vapurdan inerken birbirlerine yol vermeleri yüzünden bir semte Beylerbeyi adinin verilmesine sebep olan o beyfendi, saygi, nezaket, kibarlik abidesi insanlarin ahfadindan miydilar gercekten Sokakta, trende, tramvayda, parkta bahcede vb. hemen her yerde gözle görülür bir kabalik, vurdumduymazlik kol geziyor gibiydi... Pek kimse de bundan sikayetci görünmüyor, kaba, nezaketsiz oldugunu fark etmiyor, harala gürele mutlu mesut yasayip duruyordu iste. Yani kimsenin terbiyeli, nazik, kibar olayim, kendime bir ceki düzen vereyim diye bir derdi yok gibiydi. Oysa makine icin yag ne kadar elzemse, toplum icin de terbiye ve nezaket o kadar elzemdi. Kim bilir, belki de kimi cocuklarin birden boy atip serpiliverdikleri icin ne yapacaklarini, nasil davranacaklarini bilmedikleri gibi biz de pek kisacik bir sürede büyük degisim, dönüsüm gecirmis, zenginlesip gelisivermistik de onun hazimsizligini, saskinligini yasadigimiz, uyum zorlugu cektigimiz bir gecis dönemi geciriyorduk Iste böyle bir dönemde GÖRGÜ kitabi cikartmak, akintiya kürek cekmek olur. Neye yarar, kim alir okur ki demeyip Nasrettin Hocanin göle maya calmasi misali, ilk baskisi 1980 yilinda yayimlanmis Yasamayi Bilme Sanati-GÖRGÜ nin, yeni bölümler eklenip, yerli yabanci anektodlarla zenginlestirilerek yeni bastan kaleme alinmis baskisi bu kitap. Sadece bir GÖRGÜ kitabi olarak degil, ayni zamanda akici üslubuyla zevkle, keyfle okunabilecek, sik sik basvurulabilecek bir basucu kitabi...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.