18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Adi Yasayan Alevilik olmakla birlikte degisen bir Alevilikten söz ederek baslamak istiyorum kitabin sunus bölümüne. Anadolu Aleviligi dinamik yapisi geregi degismekte ve de yer yer dönüsmekte olan bir inanctir. Bu degisimin kimi boyutlari kendi dogasi geregi yasanirken, kimi boyutlari Alevilere yönelik asimilasyon calismalarinin bir sonucu olarak ortaya cikmaktadir. Yasanan degisimleri kisaca, basliklar halinde su sekilde siralamak mümkündür; Aleviler diyor ki; -Köylüydük; kentli olduk, Türkiyeliydik; Avrupali olduk, degistik. -Dedelere bagliydik; örgüt liderlerine baglandik, degistik.…mehr

Produktbeschreibung
Adi Yasayan Alevilik olmakla birlikte degisen bir Alevilikten söz ederek baslamak istiyorum kitabin sunus bölümüne. Anadolu Aleviligi dinamik yapisi geregi degismekte ve de yer yer dönüsmekte olan bir inanctir. Bu degisimin kimi boyutlari kendi dogasi geregi yasanirken, kimi boyutlari Alevilere yönelik asimilasyon calismalarinin bir sonucu olarak ortaya cikmaktadir. Yasanan degisimleri kisaca, basliklar halinde su sekilde siralamak mümkündür; Aleviler diyor ki; -Köylüydük; kentli olduk, Türkiyeliydik; Avrupali olduk, degistik. -Dedelere bagliydik; örgüt liderlerine baglandik, degistik. -Ocaklara bagliydik; cem evlerine, derneklere, vakiflara baglandik, degistik. -El ele el hakka diyor, pire, mürside baglaniyorduk; dernekten - vakifa; vakiftan - federasyona baglandik, degistik. -Pire, mürside yürüttügü hizmet karsiligi hakullah veriyorduk; dedeler sömürücü deyip hakullah vermemeye basladik, köylerimizden kovduk, degistik. -Sünni anlayisa göre Islam disiydik, kimi Alevi vakiflarinin bünyesinde Alevi Islam Din Hizmetleri Baskanligi kuruldu, degistik. -Enel Hak der, Hakki insanda görürdük, erenlerimiz tahta kilicliydi, insani incitmezdik; insana kiydik, degistik. -Tek esliydik, yoldan olanla evlenirdik, bosanmak düskünlüktü; tek esliligi ilkel bulduk, yoldan olmayanla evlendik, bosanmayi hak bildik, düstük, degistik. -Tarikten geciyorduk; Aleviler agaca tapiyor demesinler diye penceden gecmeye basladik, degistik. -Cemin yapilacagini hizmet sahibi peyik duyururdu; cep telefonundan mesaj, internetten e-mail atar, faceboktan, tivitirdan duyuru yapar olduk, degistik. -Dede, zakir gelenegi hafizasinda tasiyordu; önlerine rahle, üstüne kitap, yazili doküman, internet bilgisi koyduk, degistik. -Esikteki de bir dösekteki de der, cemde herkesin esit oldugunu söyler, makama hürmeten dedemizin altina dösek serip, eline niyaz ederdik; yeni cem evlerimizde dösek yerine cami minberi gibi ayrilmis mekanlar yaptik, dedeyi talipten ayirdik, eli yerine haliya, kilime niyaz etmeye basladik, degistik. -Ocak zakirini dinliyorduk; cem evi asiklarini, sanatcilari dinler olduk, degistik. -Az perdeli uzun sapli dede baglamasi caliyorduk; cok perdeli kisa sapli baglama calmaya basladik, degistik. -Semah döner, sema bilmezdik; semahimizin ortasina Mevlevi semazen yerlestirdik, degistik. -Cerag uyandiriyor, yaglar, mumlar yakiyorduk; ampullü lambalara döndük, degistik. -Köyde, cemdeyken evlerimizi bekleyen, hizmet sahibi bekcilerimiz vardi; kentte, evimizi yoldan olmayan komsumuza emanet edip ceme gider olduk, degistik. -Musahibi olmayana hizmet yürüttürmezdik; ikrar vermemis kücük cocuklara hizmet yürüttürmeye basladik, degistik. -Cemlerde diz üstü bütün gece oturur hizmet yürütürdük; sandalyeye oturarak seyrettigimiz cemlere, iki saat dahi dayanamaz olduk, degistik. -Birbirini bilen talipten rizalik alirken; birbirini tanimayan cem evi cemaatinin Allah eyvallah ina razi geldik, degistik. -Cemlerde dedenin yaninda ana baci otururdu, kadin erkek yan yanaydik; kadin-erkek ayri kapilardan cem evlerine girmeye, ayri yerlerde oturmaya basladik, degistik. -Dar, düskünlük kakti; mahkemelere düstük, degistik. -Düskünler, saskinlar ceme alinmazdi; örgüt liderlerimiz birbirine küstü-düstü, degistik. -Ceme getirilip isaretini görmeden tiglatmadigimiz, kemikleri ve derisini de sirladigimiz kurban yerine; görmedigimiz kurbanlari vekaleten kestirmeye basladik, degistik. -Rizalik alinip destur verilmeden bir lokmasi dahi yenmeyen kurbandan; kurban sahibi dahi bilinmeyen tabldot lokmalar yemeye basladik, degistik. -Dem aliyor, dolu dualiyorduk; kola, fanta icmeye, icki günah demeye basladik, degistik. -Iftar, sahur nedir bilmez, oruc acardik; bes yildizli otellerde devlet protokolüne iftar yemekleri vermeye basladik degistik. -Asuremizi dedemizin okudugu gülbanklar esliginde, kara kazanin basinda, gelenege uygun pratiklerle pisirir ve dagitirdik; yemek firmalarina yaptirdigimiz asureleri kagit tabaklarda, topluluklara dagitmaya basladik, degistik. -Gönül hacci yapar, Hac, Umre nedir bilmezdik; rizalik almamis 100 sansli dedemizi Kültür ve Turizm Bakanligi araciligi ile Necef ve Kerbela yaninda Umreye, ilahiyat profesörleri esliginde gönderdik, degistik. -Musahiptir musahibin varisi, Ikisi de bir elmanin yarisi der, varimizi musahibimiz ile paylasirdik; musahibi unuttuk, borsadan hisse alir, yoldan olmayanlarla kar payi paylasir olduk, degistik. -Ölmeden önce ölür, beyaz kefen giyip hesabimizi pir huzurunda bu dünyada verir, üzerimizde insan hakki kalmadan göcerdik; yasarken girmedigimiz camilerde, imam huzurunda, bizi tanimayan cemaatin hakkini helal etmesine razi geldik, degistik. -Hakka yürür, sir edilir, darimiz cekilirdi; öldük, gömüldük, mevlidimiz okundu, degistik. -Camiye gitmezdik; cami avlusuna cem evi yapilmasina razi geldik, degistik. -Cem evlerine gidiyor, camiye gitmiyorduk; iste orda degismedik. Her seyin degistigi, hicbir seyin ayni kalmakta direnemedigi dünyamizda, Alevilik acisindan da degisim elbette ki kacinilmazdir. Kitabimizin konusu ise degismekle birlikte, yasayan Aleviliktir. Yasayan Alevilik kitabi, 20 yili asan süredir Alevilik konusunda yapmis oldugum arastirma ve derleme calismalarinin bir sonucudur. 1988 yilinda basladigim Kültür ve Turizm Bakanligindaki Folklor Arastirmaciligi görevim nedeni ile Anadolu ve Balkanlarda yasayan bütün Alevi gruplar ile ilgili calismalar yapma imkani buldum ve elde ettigim dokümanlari Bakanlik Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine kazandirdim. Yapilan calismalar halkbilim bakis acisiyla gerceklestirilmis olup, kitabin alt basliginda Arastirmalar-Derlemeler ifadesini kullanmam da icerigin arastirma ve derleme calismalari sonucu olustuguna vurguda bulunmak icindir. Okundugunda da görülecektir ki, inanci yasayan yüzlerce kaynak kisi ile yapilan derleme calismalari bu kitabin gövdesini olusturmaktadir. 1998 yilinda yayinlanan Geleneksel Anadolu Aleviligi ve 2006 yilinda yayinlanan Direnen Kültür Anadolu Aleviligi adli kitaplarimda, edindigim bilgi birikimimin bir bölümünü okuyucularin dikkatine sunmaya calistim