...Zombi, halen siyasal itibarini kuram düzeyinde tam anlamiyla kazanabilmis degil. Irin ve iltihap dolu, yarali bereli bedeni, öfkeden carpilmis yüzü ve dinmek bilmez nefretiyle siyasal potansiyelinin bütün boyutlariyla kesfedilmesini bekliyor hala. Isin dogrusu, böyle bir canavarlik algisi karsisinda bu beklentiyi karsilamak zor ama zombiler hakkinda giderek büyüyen literatür bunun hem siyaset teorisi ve felsefesi hem de sinema calismalari acisindan kacinilmaz bir görev oldugunu gösteriyor. Görünen o ki zombiler, teoriye daha fazla bulasmak icin ellerinden geleni artlarina koymayacaklar. Kim bilir, belki de bu, siyaset teorisi icin de, tipki insan dünyasi icin oldugu gibi, bir kiyamete degil de yeni bir baslangica gebedir. Icinde soluk alip verdigimiz, ne var ki anlam saptamanin giderek zorlastigi, küresel ama dünyasiz bir toplumsal evrende, yasam ve ölüm arasindaki gerilime odaklanan figürler cogaliyor. Iste Onur Kartal, Yasayan Ölüler Sinema, Biyopolitika ve Felsefede, beyazperdenin en dehset verici anti-kahramanlari siralamasinda zirveye oynayan bir figürün, son zamanlarda popülerligi iyiden iyiye artan zombi figürünün muhtelif tezahürlerini mercek altina aliyor. Kökeni Haitide yatan zombinin sinema alaninda Victor Halperinin White Zombiesiyle baslayip George A. Romeronun filmlerine, The Walking Dead ve Game of Thrones gibi dizilere kadar uzanan tarihsel seyri, felsefe, antropoloji ve tarihi icine alan disiplinlerarasi bir cercevede ele aliniyor burada. Zombi figürünün özellikle son yüzyilda ne gibi saikler etrafinda seyir ve tartisma konusu edildigi, farkli kuramsal bakislari diyaloga sokan dinamik bir yaklasimla ortaya konuyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.