Yavru Ceylan, kirsal Macaristanin acimasiz kosullarinda yoksul düsmüs seckin bir ailenin cocugu olarak yetisen ünlü bir aktrisin, Eszter Encsynin Birinci Dünya Savasi sonrasinda baslayip komünist rejimin ilk yillarina uzanan hikayesi. Kahraman hayatini yoksulluk ve asagilanmayi tanidigi cocukluk yillarindan baslayarak, kronolojik olmayan bir dizi ic monologla anlatir. Ayakta kalmak icin verdigi sürekli ve sert mücadele onu kararli, kendine güvenen bir kadin yapmis ama icini bütün hayatina öldürücü bir zehir gibi bulasan bir hincla doldurmustur. Bu hinc nihayet buldugu sevgiyi de gölgeleyecektir. Magda Szabnun 1959da yayimladigi bu ikinci romani iki büyük savas arasindaki yillarda Macar toplumunun canli bir anlatimi. Geceleri ceylan rüyalarima giriyordu. Sen, bir seyi tüm benliginle kiskanmanin ne kadar aci verdigini bilemezsin. Ayakkabi, elbise ve yemek yoklugundan sadece öfke duyuyordum ya da hircinca utaniyordum. Portakal yemeyi cok isterdim ama Angeladan bir dilim kabul etmektense bogulurum daha iyiydi. Evlerini, Angelanin odasindaki masal resimlerini, kücük kütüphanesini, hicbirini kiskanmiyordum; beni sadece yavru ceylan ilgilendiriyordu. O günlerde sik sik aglayarak uykuya daliyordum.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.