Mathilde ve Thibault, Paris sokaklarindaki milyonlarca siluetten ikisidir. Mathilde sehrin derinlerinde bir nakis gibi islenmis yeralti dünyasinda her gün ayni yolculuga cikar. Her gün ayni koridorlarda, ayni yollarda, adini ezberledigi ayni trenlerde, ayni hareketleri tekrarlayarak, artik kimsenin onu beklemedigi, hicbir ise yaramadigi, saatlerin gecmesini beklemekten baska hicbir sey yapmadigi isine gider. Esinin ölümünün ardindan onu hayata döndüren bu is, artik onun yikim alanidir. Takim elbise giymis, teneffüs ettikleri havanin ne kadar agir oldugunu fark edemeyen insanlar arasinda yavas yavas yok olan Mathilde; katlanabilecegi, insanligini kaybetmeden dayanabilecegi son noktaya ulasmistir. Thibault, hastaliklarla mücadele eden insanlarin yardim cagrisina kosan bir acil servis doktorudur. Her gün Parisin dört bir yaninda trafik sikisikligi ile bogusarak gri ve pis sehre mahkm olur. Askina karsilik vermeyen bir kadin, terk ettigi bütün kadinlarin cezasi gibi onun cöküsünü hazirlarken, hizi, bas döndürücülügü, degisen ruh halleri, kokusmus salgilari, sahte kibarliklari, eglence aksamlari ve aksamdan kalma sabahlari ile sehir onu bogmaya, sikistirmaya baslamistir. Hikayelerinin ic ice gecmisligini, sonsuz sayidaki yüzünü sevdigi sehir, artik kulaklari sagir eden bir yalana dönüsmüstür. efkatten yoksun bu dünya, etraflarini tüm kalabaligi ve karmasasi ile sararken, birbirini tanimayan bu iki insanin yollari her an kesisebilirdi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.