Baslangicta dostluk vardi; ortak hazlarin, ortak heyecanlarin kaynagi... Sonra edebiyat, sonra siir, sonra sanat, sonra geceler, sonra arayis, sonra hezeyan. Hep ama hep ask vardi, objesi olsun olmasin, oradan oraya savrulmalar, dostlardan alinan ilham, bebop tinilarinin ritmi. Basinda da sonunda da cosku vardi; yasamin yakiti, varligin sebebi. San Francisconun yeralti sakinleri yasamin kiyisinda, tüm o cazin tam ortasindaydilar, gece ya da gündüz, daima, sokaklarda, aydinlikta, karanlikta ve pek tabii yatak odalarinda, yasamin özünü kavramanin pesinde... Mardou diye bir kadin vardi; sonra yalnizlik ve ask, hayallerin insasi ve yikimi, yasamin sarsici fakat olagan döngüsü. Edebiyatin yasamdan beslenmesi gerektigini savunan Kerouac, Ginsbergden Burroughsa Beat kusaginin nice figürünün ugradigi Yeralti Sakinlerini üc gün üc gecede, adeta nefes nefese yazdi, ama en bastan baslamak, hakikati salivermek gerek simdi... Gercegi yanan bir ates gibi diri, yüregin sesini dürüst kilmak gerek. Bu hikaye aska ve yasama dair, esrimelerin ya da yanilsamalarin en güzeli.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.