9,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Yerli ve Milli Sirlar, Erken Cumhuriyet Döneminden günümüze, Modern Türkiyenin benlik ve kimlik insasini, mesruiyet kodlarini, kültürel gerilimlerini ve tüm bunlari erkeklik ve kadinlik temsilleri, halleri, iliskileri icinde anlamlandirisini romanlar icinden okuma cabasi. Bir edebiyat analizi oldugu kadar, edebiyat sosyolojisi ya da kültür sosyolojisi calismasi. Modern Türkiye edebiyatinin tekrarlayan, dönemden döneme devreden, ödünc alinan yahut yeniden cercevelenen temalarinin pesinde, Türkiye toplumunun hesaplasmalariyla, büyük yarilmalariyla ve kapanmayan yaralariyla bir yüzlesme. Bu nasil…mehr

Produktbeschreibung
Yerli ve Milli Sirlar, Erken Cumhuriyet Döneminden günümüze, Modern Türkiyenin benlik ve kimlik insasini, mesruiyet kodlarini, kültürel gerilimlerini ve tüm bunlari erkeklik ve kadinlik temsilleri, halleri, iliskileri icinde anlamlandirisini romanlar icinden okuma cabasi. Bir edebiyat analizi oldugu kadar, edebiyat sosyolojisi ya da kültür sosyolojisi calismasi. Modern Türkiye edebiyatinin tekrarlayan, dönemden döneme devreden, ödünc alinan yahut yeniden cercevelenen temalarinin pesinde, Türkiye toplumunun hesaplasmalariyla, büyük yarilmalariyla ve kapanmayan yaralariyla bir yüzlesme. Bu nasil mümkün oluyor Nasil oluyor da hep kanayan bir yara görüyor insan Türkiye edebiyatini okudukca Bence bunun basit ve hazmedilmesi cok zor bir yaniti var O büyük yüzlesme, o büyük hesaplasma, aslinda bizim kendi hesaplasmamiz. Metinlerin ortasinda duran o büyük yarik, aslinda bizim yaramiza dokunuyor. Yoksa nasil edebiyati anlardik Nasil edebiyatla sarsilir, onun etrafinda bunca yaygara koparir, ona bunca cok anlam yüklerdik Cünkü alt tarafi bir metin okumak degil midir yaptigimiz... Bunlar büyük laflar esasen. Belki de edebiyata cok fazla anlam yüklemek. Ama tam da bu büyük laflar, bizi edebiyatta bir sosyoloji görmeye, onda milli kültürümüze dair bir sey görmeye dogru yönlendiriyor. Ta 1930larda sorulmus bir soru bu. Ama bu yazilarda degisen, soruya yanit ararken, hep nasil da yüksek degerlere sahip oldugumuza degil de cayir cayir kanayan yerlerimize, halen kanayan yaralarimiza, günahlarimiza ve derin sucluluk duygularimiza dogru bakmak. Tülin Ural