Herkesin anlatacak en az bir hikayesi var, bu da benim hikayem. Her kadin prensestir, söylemese de...
Anladim ki her kadin babasinin prensesiymis, annem hep kendi zamanin da anne babalarin çocuklarini rahat sevemediklerini söylerdi. Büyüklerin yanin da ayipmis. Bu yüzden olsa gerek o dönem ki kadinlar babalarin dilin de uçuk gibi, sir gibi saklanan sakinan prensesler bence. Ben mi? Ben sanslilardanim, beni her firsatta sarip sarmalayan yumusacik kalbiyle içimi dolduran babam en yakin dostum ayni zamanda. Ömrünün büyük kismini beni anlamaya çalisarak geçirdi muhtemelen. Annemin sert ve soguklugu, babamin girisken ve sempatik hali arasinda gerçek bir prenses gibi büyüdügümü inkar edemem. Istedigim her seye sahip oldum. Anlayacaginiz kötü ya da dramatik bir gençlik geçirmis degilim. Güzel oldugumun da farkinda oldugumdan olabilir erkekler konusunda da annemin dediginin aksine kenarda bir çiçek gibi kismetimi beklemedim. Ben seçtim... Babam övünçle öz güvenimin oldugunu söyleyip bunu mutlu çocukluguma baglar, annemse hemen simariklikla bagdastirirdi.
Tüm arkadaslarim gibi üniversiteyi kazandigim da ben de çok heyecanlandim, birazda korktum sanirim. Babam beni birakmasin istiyordum. Diger taraftan evden bir an önce kaçip arkadaslarimla eglenmek istiyordum. En yakin arkadasimla ayni okula hatta ayni bölüme girmistik. Bu iyiydi. Esyalarimizi bile buna göre seçmistik. Tabi ki en önemlileri güzellik kremlerimizin içinde bulundugu pembe valizdi. En az üç kez kontrol ettigimizi hatirliyorum. Okuldan çok, asik olmak için gidiyorduk isin asli. Diger kizlarin aksine ben bunu saklamiyordum. Sadece kendime degil herkese dürüst davraniyordum. Ondan olsa gerek üniversite de herkesin en az bir kez girdigi depresyon benim kapimi hiç çalmadi. Her seyin mükemmel oldugu bir dünya, ne sikici ama...
Anladim ki her kadin babasinin prensesiymis, annem hep kendi zamanin da anne babalarin çocuklarini rahat sevemediklerini söylerdi. Büyüklerin yanin da ayipmis. Bu yüzden olsa gerek o dönem ki kadinlar babalarin dilin de uçuk gibi, sir gibi saklanan sakinan prensesler bence. Ben mi? Ben sanslilardanim, beni her firsatta sarip sarmalayan yumusacik kalbiyle içimi dolduran babam en yakin dostum ayni zamanda. Ömrünün büyük kismini beni anlamaya çalisarak geçirdi muhtemelen. Annemin sert ve soguklugu, babamin girisken ve sempatik hali arasinda gerçek bir prenses gibi büyüdügümü inkar edemem. Istedigim her seye sahip oldum. Anlayacaginiz kötü ya da dramatik bir gençlik geçirmis degilim. Güzel oldugumun da farkinda oldugumdan olabilir erkekler konusunda da annemin dediginin aksine kenarda bir çiçek gibi kismetimi beklemedim. Ben seçtim... Babam övünçle öz güvenimin oldugunu söyleyip bunu mutlu çocukluguma baglar, annemse hemen simariklikla bagdastirirdi.
Tüm arkadaslarim gibi üniversiteyi kazandigim da ben de çok heyecanlandim, birazda korktum sanirim. Babam beni birakmasin istiyordum. Diger taraftan evden bir an önce kaçip arkadaslarimla eglenmek istiyordum. En yakin arkadasimla ayni okula hatta ayni bölüme girmistik. Bu iyiydi. Esyalarimizi bile buna göre seçmistik. Tabi ki en önemlileri güzellik kremlerimizin içinde bulundugu pembe valizdi. En az üç kez kontrol ettigimizi hatirliyorum. Okuldan çok, asik olmak için gidiyorduk isin asli. Diger kizlarin aksine ben bunu saklamiyordum. Sadece kendime degil herkese dürüst davraniyordum. Ondan olsa gerek üniversite de herkesin en az bir kez girdigi depresyon benim kapimi hiç çalmadi. Her seyin mükemmel oldugu bir dünya, ne sikici ama...
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, BG, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.