'Vurdum az gidilmis yola,
Iste buradaydi bütün fark da.'
Paulo Coelho böyle yazar Kazanan Yalnizdir isimli kitabinda. Kitabin geneline hakim olan kendi yolundan gitme düsüncesi, sonunda az gidilmis yolu tercih etmis olan kitap karakterinin mutlulugu ile sona erer.
Az gidilmis yollari tercih etmez insanlar genelde. Çünkü kendi yolundan gitme cesareti gösteremezler. Herkesin yaptigini yaparak var olmaya çalisirlar. Fakat bir türlü var olamazlar. Çünkü herkesin yolu onun yolu degildir. Fakat kisi gittigi ya da gittigini sandigi yoldan emin oldugunu düsünür. Oysa içinde bir yerde bir eksiklik mevcuttur. Eksiklik onu yiyip bitirirken aklina bunun nedenini sorgulamak gelmez. Hayati kendine ve diger herkese cehennem eder fakat neden böyle oldugunun farkina varamaz. O da herkes hibi öfkeli ve yalnizdir hayatta. Ve herkes gibi kirip dökmeye hakki vardyr insanlari çünkü onun da sorunlari vardir.
'Aklin ve kalbin arasinda kalirsan aklini durdur. Çünkü kalbin durursa yasayamazsin.'
Ne büyük ikilem. Bir karar vereceksin. Fakat aklin baska sey söylüyor. Kalbin baska sey. Ruhunsa her ikisini dengelemeye çalismaktan yorgun düsmüs. Aslinda sen hangi karari verecegini biliyorsun. Biliyorsun da bir yanin acabalarla mesgul hala. Önünde iki seçenek var. Birinci sik aklinin konustugu, ikincisi ise kalbinle desteklenmis beyninin haykirdigi. Aslinda ikisi de mümkün. Sadece birini içinde hissediyorsun.
Kendini taniyorsun. Seni neyin mutlu edeceginden eminsin uzun vadede. Su an kalbinin onayladigi sey konusunda cahilsin. Fakat deli gibi ögrenmek istiyorsun onu. Çilginca bir bilgi açligi içindesin o seye karsi. Ve eger sabreder ve gereken emegi verirsen sonunun çok güzel olacagini sana beynin söylüyor bu kez.
Ilk karar her zaman için duygusaldir. Duygu yogunlugu fazla olan kararini akilla desteklemeyi zamanla ögrenir insan. Yasayarak ve ders alarak olgunlasir. Aldigi dersler sonucunda kendisi için dogru kararlar vermeye baslar. Bir noktadan sonra akli ve kalbi neredeyse bir olur. Olgunluktur bu aslinda. Kalbinin söyledigi sey onu korkutsa da kisi tüm seçenekleri uzun uzun düsündügü için korkusuyla bas eder bu kez. Yani çocuklugun o kararsizlik halini geride birakmayi aklini ve duygusunu bir ederek verdigi ilk önemli kararda basarir. Gariptir insanoglu. Oldugunu iddia etmeyi biraktiginda baslar olmaya. Oldukça olmadigini savunur. Oldukça azalir kibri. Oldukça netlesir kararlari. Ve oldukça güzellesir ruhuyla beraber yüzü. Oldukça arinir ruhunun en derin kuyulari. Rafinelik gelir insana yavas yavas. Aklini ve duygularini dengelemis dengeli bir insan olmak budur.
Iste buradaydi bütün fark da.'
Paulo Coelho böyle yazar Kazanan Yalnizdir isimli kitabinda. Kitabin geneline hakim olan kendi yolundan gitme düsüncesi, sonunda az gidilmis yolu tercih etmis olan kitap karakterinin mutlulugu ile sona erer.
Az gidilmis yollari tercih etmez insanlar genelde. Çünkü kendi yolundan gitme cesareti gösteremezler. Herkesin yaptigini yaparak var olmaya çalisirlar. Fakat bir türlü var olamazlar. Çünkü herkesin yolu onun yolu degildir. Fakat kisi gittigi ya da gittigini sandigi yoldan emin oldugunu düsünür. Oysa içinde bir yerde bir eksiklik mevcuttur. Eksiklik onu yiyip bitirirken aklina bunun nedenini sorgulamak gelmez. Hayati kendine ve diger herkese cehennem eder fakat neden böyle oldugunun farkina varamaz. O da herkes hibi öfkeli ve yalnizdir hayatta. Ve herkes gibi kirip dökmeye hakki vardyr insanlari çünkü onun da sorunlari vardir.
'Aklin ve kalbin arasinda kalirsan aklini durdur. Çünkü kalbin durursa yasayamazsin.'
Ne büyük ikilem. Bir karar vereceksin. Fakat aklin baska sey söylüyor. Kalbin baska sey. Ruhunsa her ikisini dengelemeye çalismaktan yorgun düsmüs. Aslinda sen hangi karari verecegini biliyorsun. Biliyorsun da bir yanin acabalarla mesgul hala. Önünde iki seçenek var. Birinci sik aklinin konustugu, ikincisi ise kalbinle desteklenmis beyninin haykirdigi. Aslinda ikisi de mümkün. Sadece birini içinde hissediyorsun.
Kendini taniyorsun. Seni neyin mutlu edeceginden eminsin uzun vadede. Su an kalbinin onayladigi sey konusunda cahilsin. Fakat deli gibi ögrenmek istiyorsun onu. Çilginca bir bilgi açligi içindesin o seye karsi. Ve eger sabreder ve gereken emegi verirsen sonunun çok güzel olacagini sana beynin söylüyor bu kez.
Ilk karar her zaman için duygusaldir. Duygu yogunlugu fazla olan kararini akilla desteklemeyi zamanla ögrenir insan. Yasayarak ve ders alarak olgunlasir. Aldigi dersler sonucunda kendisi için dogru kararlar vermeye baslar. Bir noktadan sonra akli ve kalbi neredeyse bir olur. Olgunluktur bu aslinda. Kalbinin söyledigi sey onu korkutsa da kisi tüm seçenekleri uzun uzun düsündügü için korkusuyla bas eder bu kez. Yani çocuklugun o kararsizlik halini geride birakmayi aklini ve duygusunu bir ederek verdigi ilk önemli kararda basarir. Gariptir insanoglu. Oldugunu iddia etmeyi biraktiginda baslar olmaya. Oldukça olmadigini savunur. Oldukça azalir kibri. Oldukça netlesir kararlari. Ve oldukça güzellesir ruhuyla beraber yüzü. Oldukça arinir ruhunun en derin kuyulari. Rafinelik gelir insana yavas yavas. Aklini ve duygularini dengelemis dengeli bir insan olmak budur.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, BG, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.