Ne diyecegimi bilemez oldum. Daha yeni salgin oldu, bitmedi, devam etmekte, milyonlarca can kaybi yasandi, yasaniyor. Nerede bu akilli zekâ teknolojileri, nerede bu muhtesem bilim insanlari... Bos laf bunlar... Tofler Efendi de, en azindan bizim durumumuzdakiler bakimindan bos konusuyor. Bugün benim için önemli olan virüs kapmayim diye maske, ekmek, zeytin, peynir alacak parayi bulduktan baska, baskidan, sömürüden, yönetenlere hakaret suçundan hapse tikilmaktan nasil kurtulacagimizdir. Normal bir ülkede, normal kosullarda iyi egitimler alarak, torpilsiz ise girerek, bir lokma için el ayak öpmeyerek, bilim üreterek yasamiyoruz ki... Ömrümüm tamami terörü, sehit cenazelerini, haksiz mahkemeleri, tutsak alinanlari, suçsuz yere hapse atilanlari, düsünce suçu isleyenleri, halki kamplara bölüp birbirine düsürenleri, bir de kendini dünya lideri sanan Kayser'i izlemekle geçti... Bizim uygarligimiz ne tarim toplumuna benziyor, ne de sanayi toplumuna... Sömürülenlerin uygarligini farkli sekillerde ele almak gerekiyor.
Böyle konusan P gibi birini, nereye baksaniz, bu ülkenin hemen her sehrinde görebilirsiniz. Iste böyle sevgili takipçilerim, issiz üniversiteli, liseli, meslek okullarindan mezun gençlerden söz ediyorum. Bu dediklerime karsilik olarak, dünyanin her yerinde issizligin arttigi, baskinin oldugu, fasist, niteliksiz yöneticilerin, Trump gibi kizi yasindakilerle birlikte olanlarin devrinde yasadigimiz söylenebilir. Dünya ekonomisinin kötü oldugu, yalniz bizde degil, her yerde salgin hastaliklara bagli olarak zor günler yasandigi, hastanelerin yetersiz kaldigi, Avrupa saglik hizmetlerinin bir süre için de olsa çöktügü de dile getirilebilir. Haklisiniz; globallesmenin yarattigi sorunlardan pek çok ülke nasibini aldi, aliyor. Hiçbir ülke yoktur ki, dertlerini sifirlamis olsun.
--Uzaya yol yapilacaksa onu da Türkler yapar, hem de gidis dönüs, dört seritli olmak üzere, diyenlerin kafasiyla düsünecek olursak, ülkemiz adina kilimizi kipirdatmadan oturmamiz gerekir.
Bunu yapamayacagimiza, adaleti olmayan bir toplum oldugumuzu görmezden gelemeyecegimize göre, su sorulara cevap aramaliyiz. Neden Çin, Hindistan, uzak dogu dedigimiz bölgeler hizla kalkinirken, Osmanli bakiyesi olan Cumhuriyetimiz yerlerde sürünüyor? Dünyanin gelismis yirmi ülkesinden biriyiz yalanini bir tarafa birakalim... Bu kadar güzel, bu kadar kaynagi bol, topraklari verimli bir ülkeyi çöpe atsaniz, yine de dünyanin sayili ülkelerinden biri olacaktir,
--Altin yere düsmekle pul olmaz, diye bosuna denilmemistir.
Yüzlerce uygarlik manasizca mi bu topraklarda hayat buldu, bosuna mi adlarindan söz ettirdiler? Ne durumda oldugumuzu anlamak için Afrika'nin herhangi bir ülkesine degil, elbette Çin'e, Ingiltere'ye, Avrupa'ya, Amerika'ya, bilim üretip yeni teknolojilerin satisini yapanlara bakacagiz... Elbette,
--Onlar nelerle ugrasiyor, biz neler yapiyoruz? diye sormak durumundayiz.
Rusya da diktatörlüge teslim oldu denebilir. Fakat ayni sey, Cumhuriyetimizi kuran Atatürk için de söyleniyor. Diktatörleri de ikiye ayirmak gerekir. Ülkesini kalkindirmak için baski uygulayanlarla, satmaya çalisanlarin baskisini ayni kefeye koymamali. Bugün ülkemizi kalkindiranlarin degil, parsel parsel satanlarin yönetimi altinda yasiyoruz... bunu da yeri gelmisken bir kez daha belirtmis olayim.
Böyle konusan P gibi birini, nereye baksaniz, bu ülkenin hemen her sehrinde görebilirsiniz. Iste böyle sevgili takipçilerim, issiz üniversiteli, liseli, meslek okullarindan mezun gençlerden söz ediyorum. Bu dediklerime karsilik olarak, dünyanin her yerinde issizligin arttigi, baskinin oldugu, fasist, niteliksiz yöneticilerin, Trump gibi kizi yasindakilerle birlikte olanlarin devrinde yasadigimiz söylenebilir. Dünya ekonomisinin kötü oldugu, yalniz bizde degil, her yerde salgin hastaliklara bagli olarak zor günler yasandigi, hastanelerin yetersiz kaldigi, Avrupa saglik hizmetlerinin bir süre için de olsa çöktügü de dile getirilebilir. Haklisiniz; globallesmenin yarattigi sorunlardan pek çok ülke nasibini aldi, aliyor. Hiçbir ülke yoktur ki, dertlerini sifirlamis olsun.
--Uzaya yol yapilacaksa onu da Türkler yapar, hem de gidis dönüs, dört seritli olmak üzere, diyenlerin kafasiyla düsünecek olursak, ülkemiz adina kilimizi kipirdatmadan oturmamiz gerekir.
Bunu yapamayacagimiza, adaleti olmayan bir toplum oldugumuzu görmezden gelemeyecegimize göre, su sorulara cevap aramaliyiz. Neden Çin, Hindistan, uzak dogu dedigimiz bölgeler hizla kalkinirken, Osmanli bakiyesi olan Cumhuriyetimiz yerlerde sürünüyor? Dünyanin gelismis yirmi ülkesinden biriyiz yalanini bir tarafa birakalim... Bu kadar güzel, bu kadar kaynagi bol, topraklari verimli bir ülkeyi çöpe atsaniz, yine de dünyanin sayili ülkelerinden biri olacaktir,
--Altin yere düsmekle pul olmaz, diye bosuna denilmemistir.
Yüzlerce uygarlik manasizca mi bu topraklarda hayat buldu, bosuna mi adlarindan söz ettirdiler? Ne durumda oldugumuzu anlamak için Afrika'nin herhangi bir ülkesine degil, elbette Çin'e, Ingiltere'ye, Avrupa'ya, Amerika'ya, bilim üretip yeni teknolojilerin satisini yapanlara bakacagiz... Elbette,
--Onlar nelerle ugrasiyor, biz neler yapiyoruz? diye sormak durumundayiz.
Rusya da diktatörlüge teslim oldu denebilir. Fakat ayni sey, Cumhuriyetimizi kuran Atatürk için de söyleniyor. Diktatörleri de ikiye ayirmak gerekir. Ülkesini kalkindirmak için baski uygulayanlarla, satmaya çalisanlarin baskisini ayni kefeye koymamali. Bugün ülkemizi kalkindiranlarin degil, parsel parsel satanlarin yönetimi altinda yasiyoruz... bunu da yeri gelmisken bir kez daha belirtmis olayim.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.