Elinizde tuttugunuz bu kitap, bazen "örnekleri kendinden" sözcükleriyle seslendirdigimiz, bazen "inaniyoruz" ifadeleriyle anlattigimiz rüyalarin, hülyalarin tahakkuk etmesi için yillar boyu gelisini intizar ettigimiz, anadan-serden geçen o gül yüzlü yigitlerin, adsiz kahramanlarin ve adanmis ruhlarin dasitani hayatlarindan sadece birkaç damla.
Aslinda bu kitapçik; gençligin, gençlik ruhundaki dünyevi arzu ve emellerin karsi konulmaz cazibe ile herkesi kendine çektigi, cismaniyetin insani duygu ve düsünceleri baski altina aldigi hayatin o en mavimtirak demlerinde, degisik istek ve dürtüleri bastiran, bir baska vuslat istiyakiyla uçup gidenlerin ve birkaç asirlik hasretimizi dindirme adina 'ben de varim' diye yollara düsenlerin, yollara düsüp geriye dönmeyenlerin sergüzestlerinden sadece birkaç kare...
Evet, candan-canandan geçmis bu yigitler ne kendilerine takildi ne de önlerini kesen engeller karsisinda dize geldiler; yüreklerinde renk atmayan tek sevda Hak rizasi ve Hakk'a vuslat arzusu ile yürüdüler dünyanin en ücra köselerine. Onlar yürüdü; yollar övündü, ruhaniler sevindi ve tabii bütün seytanlar da dövündü...
Yürüdüler ne atlari vardi ne arabalari ne silahlari vardi ne de cephaneleri. Güç kaynaklari, sinelerinde her zaman magmalar gibi köpürüp duran o müthis iman ve heyecan, ufuklarinda insanligin mutlulugu ve tabii riza ve ridvân; bahtlari sahabe ve havari bahtina es, iffet ve ismetleriyle de ruhanilerle kardes haline geldi ve destansi birer konu, solmayan birer hatira oldular.
Bu aydinlik ruhlar sayesinde kupkuru çöller Irem Baglarina döndü, pek çok kömür ruh elmasa inkilap etti, tastan-topraktan tabiatlar altin ve gümüs olma payesine yükseldi ve yükselmeye de devam ediyor; insallah da edecek.
Aslinda bu kitapçik; gençligin, gençlik ruhundaki dünyevi arzu ve emellerin karsi konulmaz cazibe ile herkesi kendine çektigi, cismaniyetin insani duygu ve düsünceleri baski altina aldigi hayatin o en mavimtirak demlerinde, degisik istek ve dürtüleri bastiran, bir baska vuslat istiyakiyla uçup gidenlerin ve birkaç asirlik hasretimizi dindirme adina 'ben de varim' diye yollara düsenlerin, yollara düsüp geriye dönmeyenlerin sergüzestlerinden sadece birkaç kare...
Evet, candan-canandan geçmis bu yigitler ne kendilerine takildi ne de önlerini kesen engeller karsisinda dize geldiler; yüreklerinde renk atmayan tek sevda Hak rizasi ve Hakk'a vuslat arzusu ile yürüdüler dünyanin en ücra köselerine. Onlar yürüdü; yollar övündü, ruhaniler sevindi ve tabii bütün seytanlar da dövündü...
Yürüdüler ne atlari vardi ne arabalari ne silahlari vardi ne de cephaneleri. Güç kaynaklari, sinelerinde her zaman magmalar gibi köpürüp duran o müthis iman ve heyecan, ufuklarinda insanligin mutlulugu ve tabii riza ve ridvân; bahtlari sahabe ve havari bahtina es, iffet ve ismetleriyle de ruhanilerle kardes haline geldi ve destansi birer konu, solmayan birer hatira oldular.
Bu aydinlik ruhlar sayesinde kupkuru çöller Irem Baglarina döndü, pek çok kömür ruh elmasa inkilap etti, tastan-topraktan tabiatlar altin ve gümüs olma payesine yükseldi ve yükselmeye de devam ediyor; insallah da edecek.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.