Geçen yil okullarin açildigi ilk gün söylemislerdi: "Yeni egitim müdürü okullari gezecekmis!" Bunda bir sey yoktu; isteyen istedigi kadar okul ziyareti yapabilirdi ama ziyaretin ne amaçla yapildigi önemliydi. Bu amacin ne oldugunu kimse anlayamadi. Az okul oldugu için mi adam bu kadar çok ziyaret yapiyordu? Bilmiyorum. "Belki de yerinde duramiyor, sikiliyor, okullari gezmeye çikiyor," diyenler olmustu. Ama sadece ziyarette bulunmuyordu. Bahçedeki ögretmenleri yanina çagirip, "Kravatin nerede, neden tiras olmadin, su kiyafetine bak, ögretmen böyle mi giyinir, adin ne senin, beni taniyor musun, kim oldugumu söylemediler mi sana?" gibi sorular da sorabiliyordu. Hatta bayan ögretmenlerden birine, "Burasi okul, pavyona gelmiyorsun," diyerek sorusturma astirmisti. Bütün bunlar kasabada konusulan seylerdi. Baska seyler de vardi: Mesela okullara girip çikan imamlarin sayisi artmisti. Bazi imamlarin din derslerine girdigi söyleniyordu. Önceki egitim müdürü de hükümetin adamiydi ama yeni müdür onu bile mumla aratiyordu. Gerçekten ilginç bir tipti... Bu tipi nasil anlatsam size... Bazi milletvekillerinde görüyorum; el pençe divan dururlar, robot gibi yürürler, yüzlerindeki ifade degisiktir; ayni tornadan çikmis oyuncaklar olur hani; birbirlerine benzerler. Agizlari laf yapar ama bilmediginiz dini bir söylemleri vardir; Kuran'dan, hadislerden örnek vererek çok ilginç kelimelerle konusurlar; hiç duymadigim Arapça, belki de Farsça kelimelerdi bunlar. Her neyse... Artik her sey bu adamlardan soruluyor.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.