Elinizde tuttugunuz bu kitap, bazen "örnekleri kendinden" sözcükleriyle seslendirdigimiz, bazen "inaniyoruz" ifadeleriyle anlattigimiz rüyalarin, hülyalarin tahakkuk etmesi için yillar boyu gelisini intizar ettigimiz, anadan serden geçen o gül yüzlü yigitlerin, adsiz kahramanlarin ve adanmis ruhlarin dasitani hayatlarindan sadece birkaç damla.
Aslinda bu kitapçik; gençligin, gençlik ruhundaki dünyevi arzu ve emellerin karsi konulmaz cazibe ile herkesi kendine çektigi, cismaniyetin insani duygu ve düsünceleri baski altina aldigi hayatin o en mavimtirak demlerinde, degisik istek ve dürtüleri bastiran, bir baska vuslat istiyakiyla uçup gidenlerin ve birkaç asirlik hasretimizi dindirme adina 'ben de varim' diye yollara düsenlerin, yollara düsüp geriye dönmeyenlerin sergüzestlerinden sadece birkaç kare...
Evet, candan canandan geçmis bu yigitler ne kendilerine takildi ne de önlerini kesen engeller karsisinda dize geldiler; yüreklerinde renk atmayan tek sevda Hak rizasi ve Hakk'a vuslat arzusu ile yürüdüler dünyanin en ücra köselerine. Onlar yürüdü; yollar övündü, ruhaniler sevindi ve tabii bütün seytanlar da dövündü...
Yürüdüler ne atlari vardi ne arabalari ne silahlari vardi ne de cephaneleri. Güç kaynaklari, sinelerinde her zaman magmalar gibi köpürüp duran o müthis iman ve heyecan, ufuklarinda insanligin mutlulugu ve tabii riza ve ridvân; bahtlari sahabe ve havari bahtina es, iffet ve ismetleriyle de ruhanilerle kardes haline geldi ve destansi birer konu, solmayan birer hatira oldular.
Bu aydinlik ruhlar sayesinde kupkuru çöller Irem Baglarina döndü, pek çok kömür ruh elmasa inkilap etti, tastan topraktan tabiatlar altin ve gümüs olma payesine yükseldi ve yükselmeye de devam ediyor; insallah da edecek.
Bizim sanli mazimiz içinde her nedense, tarih yazma, tarih yapma ölçüsünde kâle alinmamistir. Osmanlinin siyasi, kültürel, askeri hemen her alanda en çapli tarihini yazanlarin yabancilar olmasi tesadüf olmasa gerek. Bu açidan Harun Tokak Bey'in "Önden Giden Atlilar" deyip, Türkiye'den Sibirya'ya, Mogolistan'dan Amerika'ya, Bosna'dan Kongo'ya, Kazakistan'dan Endonezya'ya, Misir'dan Rusya'ya kadar göç eden bu hicret erlerini ve bu mefkûre insanlarini anlatmasinin bir boslugun doldurulmasina hizmet edecegine inaniyorum.
Bir zamanlar, "vira bismillah" deyip bu isin, tarihe not düsmek ve böyle tarihi kahramanliklar sergileyenlere vefa borcumuzu ödemek için, ifade ve üslup nasil ve hangi seviye de olursa olsun, mutlaka yapilmasi gerektigi, aksi takdirde bu ihmalin sadece kara sevdali bu hasbilere degil, hasbilik duygusuna, civanmertlige, digerkâmliga da saygisizlik olacagi ifade edilmisti ki, fevkalade yerindeydi.
Iste bu dilekleri gerçeklestirmek için sahasinda ilk olmayan ama son da olmamasini temenni ettigim bu ve benzeri çalismalar, aydinlik yarinlara dogru yürüdügümüz bu günlerde, çok önemlidir ve gelecekte takdirle yâd edilecektir.
Yikik rüyalarimizi ma'mur hülyalar haline getiren kahramanlarimizin kahramanliklarini matbaa mürekkebi ile bulusturup, bir mana da onlara ebedilik kazandiran "Önden Giden Atlilar" kitabinin yazari degerli dost, vefakâr arkadas Harun Tokak Bey basta olmak üzere, kitaba emegi geçenlere ve bütün bu emekleri okuyucularla bulusturanlara tesekkür etmeyi bir borç bilirim.
M. Fethullah Gülen
Aslinda bu kitapçik; gençligin, gençlik ruhundaki dünyevi arzu ve emellerin karsi konulmaz cazibe ile herkesi kendine çektigi, cismaniyetin insani duygu ve düsünceleri baski altina aldigi hayatin o en mavimtirak demlerinde, degisik istek ve dürtüleri bastiran, bir baska vuslat istiyakiyla uçup gidenlerin ve birkaç asirlik hasretimizi dindirme adina 'ben de varim' diye yollara düsenlerin, yollara düsüp geriye dönmeyenlerin sergüzestlerinden sadece birkaç kare...
Evet, candan canandan geçmis bu yigitler ne kendilerine takildi ne de önlerini kesen engeller karsisinda dize geldiler; yüreklerinde renk atmayan tek sevda Hak rizasi ve Hakk'a vuslat arzusu ile yürüdüler dünyanin en ücra köselerine. Onlar yürüdü; yollar övündü, ruhaniler sevindi ve tabii bütün seytanlar da dövündü...
Yürüdüler ne atlari vardi ne arabalari ne silahlari vardi ne de cephaneleri. Güç kaynaklari, sinelerinde her zaman magmalar gibi köpürüp duran o müthis iman ve heyecan, ufuklarinda insanligin mutlulugu ve tabii riza ve ridvân; bahtlari sahabe ve havari bahtina es, iffet ve ismetleriyle de ruhanilerle kardes haline geldi ve destansi birer konu, solmayan birer hatira oldular.
Bu aydinlik ruhlar sayesinde kupkuru çöller Irem Baglarina döndü, pek çok kömür ruh elmasa inkilap etti, tastan topraktan tabiatlar altin ve gümüs olma payesine yükseldi ve yükselmeye de devam ediyor; insallah da edecek.
Bizim sanli mazimiz içinde her nedense, tarih yazma, tarih yapma ölçüsünde kâle alinmamistir. Osmanlinin siyasi, kültürel, askeri hemen her alanda en çapli tarihini yazanlarin yabancilar olmasi tesadüf olmasa gerek. Bu açidan Harun Tokak Bey'in "Önden Giden Atlilar" deyip, Türkiye'den Sibirya'ya, Mogolistan'dan Amerika'ya, Bosna'dan Kongo'ya, Kazakistan'dan Endonezya'ya, Misir'dan Rusya'ya kadar göç eden bu hicret erlerini ve bu mefkûre insanlarini anlatmasinin bir boslugun doldurulmasina hizmet edecegine inaniyorum.
Bir zamanlar, "vira bismillah" deyip bu isin, tarihe not düsmek ve böyle tarihi kahramanliklar sergileyenlere vefa borcumuzu ödemek için, ifade ve üslup nasil ve hangi seviye de olursa olsun, mutlaka yapilmasi gerektigi, aksi takdirde bu ihmalin sadece kara sevdali bu hasbilere degil, hasbilik duygusuna, civanmertlige, digerkâmliga da saygisizlik olacagi ifade edilmisti ki, fevkalade yerindeydi.
Iste bu dilekleri gerçeklestirmek için sahasinda ilk olmayan ama son da olmamasini temenni ettigim bu ve benzeri çalismalar, aydinlik yarinlara dogru yürüdügümüz bu günlerde, çok önemlidir ve gelecekte takdirle yâd edilecektir.
Yikik rüyalarimizi ma'mur hülyalar haline getiren kahramanlarimizin kahramanliklarini matbaa mürekkebi ile bulusturup, bir mana da onlara ebedilik kazandiran "Önden Giden Atlilar" kitabinin yazari degerli dost, vefakâr arkadas Harun Tokak Bey basta olmak üzere, kitaba emegi geçenlere ve bütün bu emekleri okuyucularla bulusturanlara tesekkür etmeyi bir borç bilirim.
M. Fethullah Gülen
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.