4,99 €
inkl. MwSt.
Sofort per Download lieferbar
  • Format: ePub

Simdiye kadar tesadüf ettigim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmistir. Aradan aylar geçtigi halde bir türlü bu tesirden kurtulamadim. Ne zaman kendimle bas basa kalsam, Raif Efendi'nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna ragmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakislari gözlerimin önünde canlaniyor. Halbuki o hiç de fevkalade bir adam degildi. Hatta pek alelade, hiçbir hususiyeti olmayan, her gün etrafimizda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtigimiz insanlardan biriydi. Hayatinin bildigimiz ve bilmedigimiz taraflarinda insana merak verecek…mehr

Produktbeschreibung
Simdiye kadar tesadüf ettigim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmistir. Aradan aylar geçtigi halde bir türlü bu tesirden kurtulamadim. Ne zaman kendimle bas basa kalsam, Raif Efendi'nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna ragmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakislari gözlerimin önünde canlaniyor. Halbuki o hiç de fevkalade bir adam degildi. Hatta pek alelade, hiçbir hususiyeti olmayan, her gün etrafimizda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtigimiz insanlardan biriydi. Hayatinin bildigimiz ve bilmedigimiz taraflarinda insana merak verecek bir cihet olmadigi muhakkakti. Böyle kimseleri gördügümüz zaman çok kere kendi kendimize sorariz: "Acaba bunlar neden yasiyorlar? Yasamakta ne buluyorlar? Hangi mantik, hangi hikmet bunlarin yeryüzünde dolasip nefes almalarini emrediyor?" Fakat bunu düsünürken yalniz o adamlarin dislarina bakariz; onlarin da birer kafalari, bunun içinde, isteseler de istemeseler de islemeye mahkûm birer dimaglari bulundugunu, bunun neticesi olarak kendilerine göre bir iç âlemleri olacagini hiç aklimiza getirmeyiz. Bu âlemin tezahürlerini disari vermediklerine bakip onlarin manen yasamadiklarina hükmedecek yerde, en basit bir beser tecessüsü ile, bu meçhul âlemi merak etsek, belki hiç ummadigimiz seyler görmemiz, beklemedigimiz zenginliklerle karsilasmamiz mümkün olur.

Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in B, BG, D, DK, EW, FIN, F, GR, IRL, I, HR, LR, LT, L, M, NL, PL, P, R, S, SK, SLO, E, CZ, H, CY, A ausgeliefert werden.

Autorenporträt
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 yılında Bulgaristan Gümülcine'de doğdu. Babası Selahattin Ali piyade yüzbaşıydı. Annesi ev hanımıydı. Sabahattin Ali, babasının mesleği icabı birçok yer görmüş, çok seyahat etmiştir. Anadolu'nun çeşitli illerinde eğitimini tamamlamıştır. Sabahattin Ali'nin hayatında annesinin büyük bir rolü vardır. Annesi psikolojik sorunlar yaşayan bir kadındır. 3 kere intihar girişiminde bulunmuştur. Sık sık depresyona girip hastanede tedavi edilmiştir. Hatta Sabahattin Ali, babası Selahattin Ali Bey'in kalp krizi geçirip vefat etmesinin sorumlusu olarak annesinin bitmek bilmeyen rahatsızlıklarını sebep olarak görmüştür. 1927'de Öğretmen okulunu bitirdi ve Yozgat Cumhuriyet Okulu'nda öğretmen oldu. Sabahattin Ali'nin öğretmenlik yaptığı yıllarda Cumhuriyet yeni kurulmuştu. Atatürk, ülkeyi kalkındırmak için eğitimde atılımlar yapıyordu. Yetenekli gençleri yurt dışına göndererek eğitim almalarını sağlıyorlardı. Yurt dışında çeşitli dallarda eğitim gören gençler, eğitimleri bittikten sonra yurda dönüyor ve kendilerini iyi yetişmiş nesiller yaratmak için ülkeye adıyorlardı. Sabahattin Ali de bu gençlerden biriydi. Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak, dil eğitimi almak için Almanya'ya gitti. Orada çok iyi Almanca öğrendi. Hatta o kadar iyiydi ki, Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başladı. Sabahattin Ali, Almanya'ya gitmeden önce milliyetçi bir görüşe sahipken, Almanya'dan döndükten sonra siyasi görüşü tamamen değişmiştir. Komünist bir görüşe kaymıştır. Almanya'da eğitimdeyken, orada yaşadıklarını "Kürk Mantolu Madonna" kitabında bize o kadar güzel anlatır ki, gerçekle kurgu birbirine girer. Kürk Mantolu Madonna'yı bu gözle okumak lazım. Çünkü romandaki Raif Efendi'nin bir yanı Sabahattin Ali'nin ta kendisidir! Maria Puder isimli roman kahramanı, aslında Sabahattin Ali'nin Almanya'da tanışıp âşık olduğu kadındır. Orada yaşayıp gördüğü şeyleri Kürk Mantolu Madonna isimli eserinde bize roman tadında anlatır. Sabahattin Ali, sadece Kürk Mantolu Madonna'dan ibaret bir yazar değildir. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Değirmen, Kağnı, Ses, Sırça Köşk ve Yeni Dünya'dır. Sabahattin Ali, bazı çeviriler de yapmıştır. Antigone, Fontamara, Minna Von Barnhelm bunlardan bazılarıdır. Ayrıca Sabahattin Ali'nin yazdığı şiirlerden bazıları bestelenmiştir. Dilimizden düşürmediğimiz şarkılardan, Aldırma Gönül, Leylim Ley, Dağlar Dağlar, Ben Yine Sana Vurgunum, Göklerde Kartal Gibiydim onun şiirleridir.