TÜM MESNEVI TEK CILTTE TOPLANDI
[Açiklamali Tam Metin]
MESNEVI'NIN ANLAMI
Mevlana'nin bu eserinin adina Divan siirinde bir nazim biçimi olan mesnevinin adi verilmistir. Mesnevi Arap, Fars ve Divan edebiyatinda kendi aralarinda kafiyeli beyitlerden olusan aruzun kisa kaliplari ile yazilan, uzun ask hikayelerini ve destanimsi konulari islemeye müsait olan bir nazim biçimidir. Mevlana eserini mesnevi nazim biçimi ile yazmis ve eserinde de bu adi vermistir. "Mesnevi" kelimesinin Arapçadaki manasi "ikiser ikiser" demektir.
Edebiyatta; her beyti kendi arasinda kafiyeli ve beyit sayisinin siniri olmadigi için uzun eserlerin yaziminda tercih edilen, hikayelerin sosyal hayatla ilgili konularin, dini tasavvufi temalarin, felsefi düsüncelerin, destan ve kissalarin islenebildigi bu türe 'mesnevi' adi verilir. Mesnevi uzun yazilarin yazilmasina elverisli olan ve divan siirinde en uzun nazim biçimidir. Dibace: mesnevinin önsözüdür. Manzum veya mensur olabilir.
Mesnevi'nin ana konusu ise Tevhid'dir: Yani Allah'in birligi ve bütünlügü,
Münacaat ise: Allah'a yalvaris, Naat, peygambere övgü gibi bölümler bulunur.
MEVLANA'NIN MESNEVI'SI
Mevlana 6. ciltten olusan ve "Birlik Dükkani" olarak tanimladigi bu eserini eserine Mesnevi adini vermistir. VI. cildin ikinci beytinde Hüsameddin Çelebi'ye ithafen "Hüsaminame" olarak zikredilse de, hemen bir sonraki beyitte "Mesnevi"nin son cildi..." ibaresinde de belirtildigi gibi eserin ismine mesnevi denmistir. Mevlana, Mesnevi'sinin I. cildinin henüz basinda "Bu kitap Mesnevi kitabidir..." diyerek eserinin ismini teyit etmektedir.
Mesnevi'de Hint, Iran, Yunan, Roma mitolojisi; erenlerin kissalari, asik masallari, halk hikayeleri, hatta ta Kellie ve Dimne'den gelme hikayeler, barindiran bir eserdir. Mesnevi 25.632 beyitten olusan büyük bir eserdir. Mevlana bu eserinde adeta "Kur'an-i Kerim'i hikayeler; kissalar ve deyimler araciligiyla anlatmistir."
6 Ciltten olusan Mesnevi'deki hikayelerin biri anlatilirken digerine geçilmektedir. Bir hikaye baska bir hikayeyi baslatmakta bu ibretlik hikayeler yoluyla mesajlarini iletmektedir. Mevlanâ, tasavvufi fikir ve düsüncelerini, bu sekilde birbirine eklenmis hikayeler hâlinde anlatmistir.
Mesnevi siir seklinde yazilmis olmasina ragmen Mevlana, bir siir kitabi yazmaya gayret etmemis, eserinde kaliplara, kafiyelere veya siirsellige özen göstermemistir. Mesnevi'yi siir söylemek amaciyla telif etmeyen Mevlana siir yazmaya çalismamis, siir sanatini düsüncelerini anlatmak için bir alet, bir araç olarak düsünmüstür. Hatta Mevlana siiri küçümserken "Mananin siire sigamayacagini, harfin layikiyla manaya suret olamayacagini" belirtir. Siiri manayi tasvir eden suret olarak görmüs... "Mesnevimiz Kur'an gibidir; bazisina dogru yolu gösterir, bazisini da sapikliga götürür. Benim siirim siir degildir, iklimdir. Benim mizahlarim mizah degildir, talimdir" diyerek Mesnevisini de bu anlayis ile yazmistir.
MESNEVI'NIN YAZILMA SEKLI
Mevlana bu büyük eseri dostlarinin istekleri sonucu yazdirmaya baslamistir. Sems ve Selahaddin-i Zerkub'un ardindan halife seçtigi Hüsameddin Çelebi'nin israrlari ile yazilmaya baslanmistir. Mevlana Mesnevi'yi söylemeye, Hüsameddin Çelebi de yazmaya baslayarak Mesnevi olusmustur.
Bunun üzerine Mevlana, sariginin içinden bir cüz çikartip, Çelebi Hüsameddin'in eline verdi. Bunda Mesnevi'nin basinda bulunan ILK ON SEKIZ BEYIT yazilidir. Bu 18 beyit, Mesnevi'nin adeta özeti gibidir. Mesnevinin yazimi bu sekilde baslamis, sabah-aksam, sema-sohbet, otururken-ayakta demeden söylenmis ve Hüsameddin Çelebi tarafindan yazilmistir. Her cilt tamamlandiktan sonra Hüsameddin Çelebi, yüksek sesle Mevlana'ya okumus, beyitleri birlikte gözden geçirerek düzeltmislerdir. Mevlana bu eserin yazilmasinda fedakarca hizmet eden sadik dostunu; her cildinin ön sözünde samimiyetle övmüstür. Hatta altinci cildin basinda eserine Hüsaminame adini verdigini söyler. Böylece 1259-1268 tarihleri arasinda tam 9 yil araliksiz yazilan Mesnevi alti ciltlik dev bir eser olur.
[Açiklamali Tam Metin]
MESNEVI'NIN ANLAMI
Mevlana'nin bu eserinin adina Divan siirinde bir nazim biçimi olan mesnevinin adi verilmistir. Mesnevi Arap, Fars ve Divan edebiyatinda kendi aralarinda kafiyeli beyitlerden olusan aruzun kisa kaliplari ile yazilan, uzun ask hikayelerini ve destanimsi konulari islemeye müsait olan bir nazim biçimidir. Mevlana eserini mesnevi nazim biçimi ile yazmis ve eserinde de bu adi vermistir. "Mesnevi" kelimesinin Arapçadaki manasi "ikiser ikiser" demektir.
Edebiyatta; her beyti kendi arasinda kafiyeli ve beyit sayisinin siniri olmadigi için uzun eserlerin yaziminda tercih edilen, hikayelerin sosyal hayatla ilgili konularin, dini tasavvufi temalarin, felsefi düsüncelerin, destan ve kissalarin islenebildigi bu türe 'mesnevi' adi verilir. Mesnevi uzun yazilarin yazilmasina elverisli olan ve divan siirinde en uzun nazim biçimidir. Dibace: mesnevinin önsözüdür. Manzum veya mensur olabilir.
Mesnevi'nin ana konusu ise Tevhid'dir: Yani Allah'in birligi ve bütünlügü,
Münacaat ise: Allah'a yalvaris, Naat, peygambere övgü gibi bölümler bulunur.
MEVLANA'NIN MESNEVI'SI
Mevlana 6. ciltten olusan ve "Birlik Dükkani" olarak tanimladigi bu eserini eserine Mesnevi adini vermistir. VI. cildin ikinci beytinde Hüsameddin Çelebi'ye ithafen "Hüsaminame" olarak zikredilse de, hemen bir sonraki beyitte "Mesnevi"nin son cildi..." ibaresinde de belirtildigi gibi eserin ismine mesnevi denmistir. Mevlana, Mesnevi'sinin I. cildinin henüz basinda "Bu kitap Mesnevi kitabidir..." diyerek eserinin ismini teyit etmektedir.
Mesnevi'de Hint, Iran, Yunan, Roma mitolojisi; erenlerin kissalari, asik masallari, halk hikayeleri, hatta ta Kellie ve Dimne'den gelme hikayeler, barindiran bir eserdir. Mesnevi 25.632 beyitten olusan büyük bir eserdir. Mevlana bu eserinde adeta "Kur'an-i Kerim'i hikayeler; kissalar ve deyimler araciligiyla anlatmistir."
6 Ciltten olusan Mesnevi'deki hikayelerin biri anlatilirken digerine geçilmektedir. Bir hikaye baska bir hikayeyi baslatmakta bu ibretlik hikayeler yoluyla mesajlarini iletmektedir. Mevlanâ, tasavvufi fikir ve düsüncelerini, bu sekilde birbirine eklenmis hikayeler hâlinde anlatmistir.
Mesnevi siir seklinde yazilmis olmasina ragmen Mevlana, bir siir kitabi yazmaya gayret etmemis, eserinde kaliplara, kafiyelere veya siirsellige özen göstermemistir. Mesnevi'yi siir söylemek amaciyla telif etmeyen Mevlana siir yazmaya çalismamis, siir sanatini düsüncelerini anlatmak için bir alet, bir araç olarak düsünmüstür. Hatta Mevlana siiri küçümserken "Mananin siire sigamayacagini, harfin layikiyla manaya suret olamayacagini" belirtir. Siiri manayi tasvir eden suret olarak görmüs... "Mesnevimiz Kur'an gibidir; bazisina dogru yolu gösterir, bazisini da sapikliga götürür. Benim siirim siir degildir, iklimdir. Benim mizahlarim mizah degildir, talimdir" diyerek Mesnevisini de bu anlayis ile yazmistir.
MESNEVI'NIN YAZILMA SEKLI
Mevlana bu büyük eseri dostlarinin istekleri sonucu yazdirmaya baslamistir. Sems ve Selahaddin-i Zerkub'un ardindan halife seçtigi Hüsameddin Çelebi'nin israrlari ile yazilmaya baslanmistir. Mevlana Mesnevi'yi söylemeye, Hüsameddin Çelebi de yazmaya baslayarak Mesnevi olusmustur.
Bunun üzerine Mevlana, sariginin içinden bir cüz çikartip, Çelebi Hüsameddin'in eline verdi. Bunda Mesnevi'nin basinda bulunan ILK ON SEKIZ BEYIT yazilidir. Bu 18 beyit, Mesnevi'nin adeta özeti gibidir. Mesnevinin yazimi bu sekilde baslamis, sabah-aksam, sema-sohbet, otururken-ayakta demeden söylenmis ve Hüsameddin Çelebi tarafindan yazilmistir. Her cilt tamamlandiktan sonra Hüsameddin Çelebi, yüksek sesle Mevlana'ya okumus, beyitleri birlikte gözden geçirerek düzeltmislerdir. Mevlana bu eserin yazilmasinda fedakarca hizmet eden sadik dostunu; her cildinin ön sözünde samimiyetle övmüstür. Hatta altinci cildin basinda eserine Hüsaminame adini verdigini söyler. Böylece 1259-1268 tarihleri arasinda tam 9 yil araliksiz yazilan Mesnevi alti ciltlik dev bir eser olur.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, BG, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.