Az önce ders zili çaldi. Koridorlardaki ögrenciler, ögretmenler siniflarina girince Nasuh da demir bir evrak dolabiyla, birkaç rafi olan, iki metre uzunlugunda, bir buçuk metre genisligindeki demirden bir kitapligin bulundugu rehberlik servisine döndü. Kapidan girince tam karsida eski bir masayla, masanin üzerinde genis ekran bir bilgisayar duruyordu. Nasuh, her zaman, müdürün, müdür yardimcilarinin odasindaki gibi sinirsiz interneti olmayan; sadece devletin internetine baglanabilen resmi bilgisayarinin basina geçti. Devletin internetinde Youtube dahil binlerce siteye engel konulmustu. Yalnizca bu mu? Disariya açilan resmi telefonu da yoktu. Sadece bina içinde arama yapabiliyor, mesela kantini arayip çay isteyebiliyordu. Disaridan arandiginda, müdür ya da müdür yardimcilarindan birinin lütfedip rehberlik servisine telefon baglantisi yapmasi gerekiyordu. Nasuh buna da çok kiziyordu. Müdür ve müdür yardimcilari sinirsiz telefon konusmasi yapip, özel hattan bütün internet sitelerini ziyaret edebilirken, kendisine bu sekilde sinir konmasini, ayrimcilik yapilmasini da sadece sahsina degil, meslegine, okuldaki konumuna karsi da saygisizlik olarak degerlendiriyordu. Ayni saygisizliga, okulda bulunduklari süre boyunca bilgisayar kullanma ihtiyaci içindeki ögrenci ve ögretmenler de dahildi. Bilgisayarli akilli tahtalarda sadece devletin internetine erismek mümkündü. Ögretmenler odasindaki bilgisayarda da ayni durum yasaniyordu. Acaba ülkenin bütün okullarinda, bakanlik karariyla, ögrenci ve ögretmenler her siteyi ziyaret edemesinler diye böyle bir önlem mi alinmisti, yoksa yalnizca bu sehirde, bu ilçede mi böyle bir uygulamaya gidilmisti? Bazi konularda gerçegi ögrenmenin de imkâni kalmamisti.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.