Tarihin akip giden veya akip gelen zaman irmagina devirler boyu nice söz, kelime veya kelam takildi. Zaman irmagi sözlerin kelimelerin ve selamlarin her katilmasinda, daha coskulu akmaya baslamistir. Tarihin bu coskun zaman irmagini besleyen derelerin, çaylarin, irmaklarin insanlik vadisinde hangi bahçeleri, hangi baglari, hangi ovalari suladigi önemlidir.
O yüzden tarihin zaman irmagina katilmis her kelam, her söz, her kelime degerli ve anlamlidir.
Siir tariflere sigmaz. Siir ne ses ne söz ne mutlak gerçeklik ne de güzeli aramaktir. Siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, hayattir, varliktir.
Tam da bu minvalde bu degerli eser, size farkli bir hayat üfleyerek sizi mistik bir yolculuga çikaracak ve kendinizi bir dervisin karsi koltugunda bulacaksiniz. Sair,
"Ey yar bembeyaz dualarinla olur musun
bana bir kita
kimsesizlikle
öksüzce gidiyor
yasam sevinci
bir elden bir ele
o vakit senden bir siyahimsi bir derman"
dizeleriyle de mistik yolculuguna çekip götürüyor.
Elbette ki siir, kelimelere yeni ve farkli anlamlar yüklemek, yeni yorumlarla kelimelere boyut kazandirmaktir. Kelimelerin anlam degerlerinden yeni duygular, yeni zevkler olusturmak için ruhun ilham haddesinden geçmesi, siiri özgün kilar ve sanat eseri yapar. Dilin, insana sundugu seslerin kelimelerde sevisme hali olan Asonans, aliterasyon, yansima, rutin ve ahenk gibi sanatsal ögeler, siire bir musiki sunar. Bunlar, sokagin dili degil sairin dilidir. Siir, yazarken saire aittir. Yazdiktan sonra ise sokaga ve herkese aittir. Sair,
"yok mu hiç üzüntünün
hususu
umursamazligin
siyah manzarasi
minnetine mi kalir sanirsin
nice masumlar
kanatlarin da onlar
hakkin
bagiriyor sana binbir ibretle
basiret emsali nice çocuklarla"
diyerek nasilda toplumun ruhuna sesleniyor.
"Siirde kural aranir mi aranmaz mi" sorusunun cevabi sair ile sokagin gizli ve derinden yaptigi anlasmaya baglidir. Ve o kurallari sadece ikisi koyar. O yüzden bu " Siirde kurali kim koyar, sair mi insanlar mi, siir mi?" Sorusunun cevabini olusturur.
"SAKI" kitabini âni yasayarak okuyacaksiniz. Ve sorularin cevabini bulacaksiniz.
Belki siz de sair gibi hayati sorgulayacak ve;
"koy cana
zulmeti
iki kirik duan
büklüm etti
durus rükuda
kondurma gözyaslarini
baska bir vuslata"
diyeceksiniz.
Sizi muhtesem ve mistik bir yolculukla bas basa birakiyorum.
Kitapla kalin.
Tuba Toprak
O yüzden tarihin zaman irmagina katilmis her kelam, her söz, her kelime degerli ve anlamlidir.
Siir tariflere sigmaz. Siir ne ses ne söz ne mutlak gerçeklik ne de güzeli aramaktir. Siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, hayattir, varliktir.
Tam da bu minvalde bu degerli eser, size farkli bir hayat üfleyerek sizi mistik bir yolculuga çikaracak ve kendinizi bir dervisin karsi koltugunda bulacaksiniz. Sair,
"Ey yar bembeyaz dualarinla olur musun
bana bir kita
kimsesizlikle
öksüzce gidiyor
yasam sevinci
bir elden bir ele
o vakit senden bir siyahimsi bir derman"
dizeleriyle de mistik yolculuguna çekip götürüyor.
Elbette ki siir, kelimelere yeni ve farkli anlamlar yüklemek, yeni yorumlarla kelimelere boyut kazandirmaktir. Kelimelerin anlam degerlerinden yeni duygular, yeni zevkler olusturmak için ruhun ilham haddesinden geçmesi, siiri özgün kilar ve sanat eseri yapar. Dilin, insana sundugu seslerin kelimelerde sevisme hali olan Asonans, aliterasyon, yansima, rutin ve ahenk gibi sanatsal ögeler, siire bir musiki sunar. Bunlar, sokagin dili degil sairin dilidir. Siir, yazarken saire aittir. Yazdiktan sonra ise sokaga ve herkese aittir. Sair,
"yok mu hiç üzüntünün
hususu
umursamazligin
siyah manzarasi
minnetine mi kalir sanirsin
nice masumlar
kanatlarin da onlar
hakkin
bagiriyor sana binbir ibretle
basiret emsali nice çocuklarla"
diyerek nasilda toplumun ruhuna sesleniyor.
"Siirde kural aranir mi aranmaz mi" sorusunun cevabi sair ile sokagin gizli ve derinden yaptigi anlasmaya baglidir. Ve o kurallari sadece ikisi koyar. O yüzden bu " Siirde kurali kim koyar, sair mi insanlar mi, siir mi?" Sorusunun cevabini olusturur.
"SAKI" kitabini âni yasayarak okuyacaksiniz. Ve sorularin cevabini bulacaksiniz.
Belki siz de sair gibi hayati sorgulayacak ve;
"koy cana
zulmeti
iki kirik duan
büklüm etti
durus rükuda
kondurma gözyaslarini
baska bir vuslata"
diyeceksiniz.
Sizi muhtesem ve mistik bir yolculukla bas basa birakiyorum.
Kitapla kalin.
Tuba Toprak
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.