Takdim
Siir nedir? Bu soruyu sorduktan sonra cevabini yazarak baslayacak degilim bu güzel kitaba. Siir ne degildir diye sormak geçiyor çogu zaman içimden. Nedir oldugundan çok ne olmadigi mesgul ediyor zihnimi. Yeryüzü üzerinde birçok degisik iklimde yüzlerce, binlerce, on binlerce ; çiçek, meyve, bitki vardir. Bir iklimde yetisen baska iklimde yetismez çogu zaman. Günes ayni, su baska, toprak baska baskadir. Ama insan... Dünkü insan , bugünkü ve yarin gelecek insan. Binlerce yildir, binlerce dille içlerindeki siziyi siir denen agacin dallarina birer dilek bezi gibi asadurmuslardir. Su gibi akmis gönül vadisinden kelimeler. Gözyasi olmus, titremek olmus, bos bos duvarlara bakmak olmus ama bir sekilde yolunu bulmus ve ilham denizinden tasarak ulasmis onun kadrini bilen okuyucunun dimagina.
'Dem tutmayalim artik ümitsiz bahislerden
Mavi umut tasiyor postaci güvercinler
Gülce bir devrim say ki siyriliyor sislerden
Belki tarumar ruhun yagmurlarla serinler'
Diyen sair Farzimuhal de elinizdeki eserle bizlere gönlünden parçalar sunuyor iste. Bakariz insanlara hani. Gözlüklerine bakariz sonra gözlerine. Giysilerine bakariz, saçlarina ve ellerine. Görürüz görmemize müsaade edilen kadar. Ama siirle açar kapisini sairler sonuna kadar. Buyur ederler bizleri öz odalarina. Minder hece olur, sofra hece olur, su hece olur ve serbet hece olur.
Böyle degerli bir esere önsöz yazabilme serefine nail olmanin bahtiyarligi içinde sizleri
'Perdeler araladim günün en sicaginda
Hem isindim hem dondum yasadim ikilemi
Anne izi aradim muhannet kucaginda
Kan çanagi gözlerle sarmaladim alemi'
Misralarinin sairi Farzimuhal 'in gönül iklimiyle bas basa birakiyorum.
Gökhan Bozkus
Siir nedir? Bu soruyu sorduktan sonra cevabini yazarak baslayacak degilim bu güzel kitaba. Siir ne degildir diye sormak geçiyor çogu zaman içimden. Nedir oldugundan çok ne olmadigi mesgul ediyor zihnimi. Yeryüzü üzerinde birçok degisik iklimde yüzlerce, binlerce, on binlerce ; çiçek, meyve, bitki vardir. Bir iklimde yetisen baska iklimde yetismez çogu zaman. Günes ayni, su baska, toprak baska baskadir. Ama insan... Dünkü insan , bugünkü ve yarin gelecek insan. Binlerce yildir, binlerce dille içlerindeki siziyi siir denen agacin dallarina birer dilek bezi gibi asadurmuslardir. Su gibi akmis gönül vadisinden kelimeler. Gözyasi olmus, titremek olmus, bos bos duvarlara bakmak olmus ama bir sekilde yolunu bulmus ve ilham denizinden tasarak ulasmis onun kadrini bilen okuyucunun dimagina.
'Dem tutmayalim artik ümitsiz bahislerden
Mavi umut tasiyor postaci güvercinler
Gülce bir devrim say ki siyriliyor sislerden
Belki tarumar ruhun yagmurlarla serinler'
Diyen sair Farzimuhal de elinizdeki eserle bizlere gönlünden parçalar sunuyor iste. Bakariz insanlara hani. Gözlüklerine bakariz sonra gözlerine. Giysilerine bakariz, saçlarina ve ellerine. Görürüz görmemize müsaade edilen kadar. Ama siirle açar kapisini sairler sonuna kadar. Buyur ederler bizleri öz odalarina. Minder hece olur, sofra hece olur, su hece olur ve serbet hece olur.
Böyle degerli bir esere önsöz yazabilme serefine nail olmanin bahtiyarligi içinde sizleri
'Perdeler araladim günün en sicaginda
Hem isindim hem dondum yasadim ikilemi
Anne izi aradim muhannet kucaginda
Kan çanagi gözlerle sarmaladim alemi'
Misralarinin sairi Farzimuhal 'in gönül iklimiyle bas basa birakiyorum.
Gökhan Bozkus
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.