Bu kitap, iki dil bilen çocuklar ve iki dilde metinler okumak isteyen diger kisiler içindir. Diller, genellikle birer veya ikiser cümle olarak birlikte gösterilmistir. Çeviriyi mümkün oldugunca dogrudan yapmaya çalistik fakat her zaman ana dili Türkçe olanlarin günlük konusma dilini kullandik.
Feslegen, Biberiye ve Hercai Menekse kardesler hayat dolu ve konuskan küçük bitkiler. Bir seyler bildiklerini saniyorlar fakat bu hayvan hakkinda hiçbir sey bilmiyorlar. Bir çilgin varsayim bir digerine yol açiyor ve onlari büyük derde sokuyor.
Hikayeden alinti
Feslegen, Biberiye ve Hercai Menekse kardesler, parlak portakal rengi bir saksida birlikte yasiyorlardi. Saksi, hayvanat bahçesindeki kafede, pencerenin dis kenarinda duruyordu.
Basil, Rosemary and the Pansy sisters lived together in a bright orange flowerpot. The pot sat on a windowsill outside the zoo's cafe.
Bitkilerin önünde, beyaz çizgilerle boyali siyah bir yol vardi. Hayvanat bahçesine gelen ziyaretçiler, yoldan karsiya geçerken beyaz çizgilerin üzerinden yürüyorlardi.
In front of the plants was a black road painted with white stripes. Visitors who came to the zoo walked over the white stripes when they crossed the road.
Büyük bir hayvan ortaya çiktigi sirada, bitkiler yaya geçidinden bahsediyorlardi. Yoldan geçerek bitkilere dogru geldi.
The plants were talking about the road crossing when a big animal appeared. It came across the road towards the plants.
Feslegen, Biberiye ve Hercai Menekse kardesler hayat dolu ve konuskan küçük bitkiler. Bir seyler bildiklerini saniyorlar fakat bu hayvan hakkinda hiçbir sey bilmiyorlar. Bir çilgin varsayim bir digerine yol açiyor ve onlari büyük derde sokuyor.
Hikayeden alinti
Feslegen, Biberiye ve Hercai Menekse kardesler, parlak portakal rengi bir saksida birlikte yasiyorlardi. Saksi, hayvanat bahçesindeki kafede, pencerenin dis kenarinda duruyordu.
Basil, Rosemary and the Pansy sisters lived together in a bright orange flowerpot. The pot sat on a windowsill outside the zoo's cafe.
Bitkilerin önünde, beyaz çizgilerle boyali siyah bir yol vardi. Hayvanat bahçesine gelen ziyaretçiler, yoldan karsiya geçerken beyaz çizgilerin üzerinden yürüyorlardi.
In front of the plants was a black road painted with white stripes. Visitors who came to the zoo walked over the white stripes when they crossed the road.
Büyük bir hayvan ortaya çiktigi sirada, bitkiler yaya geçidinden bahsediyorlardi. Yoldan geçerek bitkilere dogru geldi.
The plants were talking about the road crossing when a big animal appeared. It came across the road towards the plants.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.