Sabah ezanindan, gece on ikiye kadar olan süredeki olaylari aktarmasi planlanan Taksi Ankara filminin ilk sahnesi, ezan sesinin eslik ettigi jenerikten sonra söyle baslar: Hayli soguk olan hava henüz aydinlanmamistir. Bes katli eski bir apartmanda kapici dairesine benzeyen bir dairenin kapisi açilir. Disariya elli yaslarinda biri çikar. Sahis, sirali çok katli binalarla dolu dar sokaktaki apartmanin önündeki taksinin soförüdür.
Simdi bir taksinin içindeyiz... Araç usul usul yol alirken, kapi önlerinde, aileleriyle üsüyerek, okul servisini bekleyen, her yastan ögrencilerle karsilasiriz. Sato rejimi seneler önce batiyla uyumlu olmasini istemedigi saatleri degistirmediginden ögrenciler okula erken gitmek zorundadir. Film bu konuyu, üç bes görüntüyle ele alip geçer. O sirada dikkat çeken konulardan biri de ögrencisiyle servis bekleyen kadinlarin çogunun basinin kapali olmasidir. Sato rejimi kuruldugundan beri türban takan kadin velilerin sayisinda büyük artis olmustur. Sokak lambalari yanarken ilk dersler, bütün okullarda, isik altinda yapilir. Giderek aydinlanan sokaklarin hareketlendigi, öksürerek belediye otobüslerine, metrolara kosanlarin sayisinda büyük artis oldugu gözlenecektir. Elli yasina yakin görünen, adinin Ali oldugunu ögrenecegimiz, bes günlük sakallarina ak düsmüs, karisindan seneler önce ayrilmis iki çocuk babasi soför, yolda gördügü birini almak için araci kenara çeker. Kapi açilir. Içeriye giren kirkli yaslarda, soförün de arkadasi olan, ilerleyen konusmalarda lisede görev yaparken isten atildigini ögrenecegimiz, tiras olmamis, saçi basi daginik haldeki Mehmet adindaki ögretmendir. Iki arkadasin apar topar evden çikmisa benzeyen dis görünüsü, zor yasadiklarini, mutlu olmadiklarini kanitlar gibidir. Diyalog devam ederken soförün daha önce rehber ögretmen (okul psikolojik danismani) olup, aylik kazancindaki en çok giderin çocuklarinin egitimiyle kira bedeli oldugunu anlariz. Konusmalarin akisindan devletin tepesindeki sato ortagi cemaatçilerin birbirine girdigini, ortakligi bozan tarafin karsi tarafin destekçilerini devlet kadrosundan attigini, ama arada solcu ögretmenlerin ezildigini, özellikle Atatürkçüleri yok etmeye amaçlayan yumruklarin, tekmelerin en çok onlara vuruldugunu ögreniriz. Anlasilan su ki sol görüslü iki arkadas, yüz binlerce kamu çalisanini, terörle iliskilendiren, yargisiz isten atmalara neden olan yasadan hemen sonra isten çikarilmislardir. Ikisi de isteksiz, umutsuz görünür.
Simdi bir taksinin içindeyiz... Araç usul usul yol alirken, kapi önlerinde, aileleriyle üsüyerek, okul servisini bekleyen, her yastan ögrencilerle karsilasiriz. Sato rejimi seneler önce batiyla uyumlu olmasini istemedigi saatleri degistirmediginden ögrenciler okula erken gitmek zorundadir. Film bu konuyu, üç bes görüntüyle ele alip geçer. O sirada dikkat çeken konulardan biri de ögrencisiyle servis bekleyen kadinlarin çogunun basinin kapali olmasidir. Sato rejimi kuruldugundan beri türban takan kadin velilerin sayisinda büyük artis olmustur. Sokak lambalari yanarken ilk dersler, bütün okullarda, isik altinda yapilir. Giderek aydinlanan sokaklarin hareketlendigi, öksürerek belediye otobüslerine, metrolara kosanlarin sayisinda büyük artis oldugu gözlenecektir. Elli yasina yakin görünen, adinin Ali oldugunu ögrenecegimiz, bes günlük sakallarina ak düsmüs, karisindan seneler önce ayrilmis iki çocuk babasi soför, yolda gördügü birini almak için araci kenara çeker. Kapi açilir. Içeriye giren kirkli yaslarda, soförün de arkadasi olan, ilerleyen konusmalarda lisede görev yaparken isten atildigini ögrenecegimiz, tiras olmamis, saçi basi daginik haldeki Mehmet adindaki ögretmendir. Iki arkadasin apar topar evden çikmisa benzeyen dis görünüsü, zor yasadiklarini, mutlu olmadiklarini kanitlar gibidir. Diyalog devam ederken soförün daha önce rehber ögretmen (okul psikolojik danismani) olup, aylik kazancindaki en çok giderin çocuklarinin egitimiyle kira bedeli oldugunu anlariz. Konusmalarin akisindan devletin tepesindeki sato ortagi cemaatçilerin birbirine girdigini, ortakligi bozan tarafin karsi tarafin destekçilerini devlet kadrosundan attigini, ama arada solcu ögretmenlerin ezildigini, özellikle Atatürkçüleri yok etmeye amaçlayan yumruklarin, tekmelerin en çok onlara vuruldugunu ögreniriz. Anlasilan su ki sol görüslü iki arkadas, yüz binlerce kamu çalisanini, terörle iliskilendiren, yargisiz isten atmalara neden olan yasadan hemen sonra isten çikarilmislardir. Ikisi de isteksiz, umutsuz görünür.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.