Beni, siirin, ne Sümerlerin Gilgamis Destani'na kadar uzanan köklü tarihi ne ilk siirlerin Çinceden çiktigi ne halk sarkilarindan veya Sanskritçe Vedalar, Zerdüstlük inancinin Gatalar'indan ne de Homeros'un Ilyada ya da Odysseia'sindan ortaya çikmasi ilgilendiriyor.
Beni, siirin "Siirde zaman nedir veya siir hangi zamana aittir ya da hangi zamani anlatmali?" sorularina verdigi cevaplar ilgilendiriyor.
Tarihin akip giden veya akip gelen zaman irmagina devirler boyu nice söz, kelime veya kelam katildi. Zaman irmagi, sözlerin kelimelerin ve kelamlarin her katilmasinda daha coskulu akmaya baslamistir. Tarihin bu coskun zaman irmagini besleyen derelerin, çaylarin, irmaklarin insanlik vadisinde hangi bahçeleri, hangi baglari hangi ova-obalari suladigi önemlidir.
Bu bag ve/veya bahçelerde yetisen ürünlerin aci veya tatli olmasinin, faydali veya faydasiz olmasinin hiçbir hükmü yoktur. Aci veya tatli ya da faydali-faydasiz, kime ve neye göredir. Devedikenin birinin eline batmasi devedikeninin gereksiz ve faydasiz oldugu anlamina gelemez. Belki de soframizda tükettigimiz balda o deve dikeninin katkisi vardir. Bilemeyiz.
O yüzden tarihin zaman irmagina katilmis her kelam, her söz, her kelime degerli ve anlamlidir.
Siir tariflere sigamaz. Siir ne ses ne söz ne mutlak gerçeklik ne de güzeli aramaktir. Siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, hayattir, varliktir.
Elbette ki siir, kelimelere yeni ve farkli anlamlar yüklemek, yeni yorumlarla kelimelere boyut kazandirmaktir. Kelimelerin anlam degerlerinden yeni duygular, yeni zevkler olusturmak için ruhun ilham haddesinden geçmesi siiri özgün kilar ve sanat eseri yapar. Dilin insana sundugu seslerin kelimelerde sevisme hali olan Asonans, aliterasyon, yansima, ritim ve ahenk gibi sanatsal ögeler, siire bir musiki sunar. Bunlar sokagin dili degil sairin dilidir. Siir, yazarken saire aittir. Yazdiktan sonra ise sokaga aittir.
Sokakta ne yasaniyorsa siire dairdir ve siire aittir. Çünkü siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, insandir, varliktir. Siiri insandan kimse ayirmaz. Çünkü dogdugu yer sairin sinesi ise sairler de insan ve insanligin sinesidir. Insanliga ve insanlara ait ne varsa o sinede olabilir ve o sineden gelebilir.
Beni, siirin "Siirde zaman nedir veya siir hangi zamana aittir ya da hangi zamani anlatmali?" sorularina verdigi cevaplar ilgilendiriyor.
Tarihin akip giden veya akip gelen zaman irmagina devirler boyu nice söz, kelime veya kelam katildi. Zaman irmagi, sözlerin kelimelerin ve kelamlarin her katilmasinda daha coskulu akmaya baslamistir. Tarihin bu coskun zaman irmagini besleyen derelerin, çaylarin, irmaklarin insanlik vadisinde hangi bahçeleri, hangi baglari hangi ova-obalari suladigi önemlidir.
Bu bag ve/veya bahçelerde yetisen ürünlerin aci veya tatli olmasinin, faydali veya faydasiz olmasinin hiçbir hükmü yoktur. Aci veya tatli ya da faydali-faydasiz, kime ve neye göredir. Devedikenin birinin eline batmasi devedikeninin gereksiz ve faydasiz oldugu anlamina gelemez. Belki de soframizda tükettigimiz balda o deve dikeninin katkisi vardir. Bilemeyiz.
O yüzden tarihin zaman irmagina katilmis her kelam, her söz, her kelime degerli ve anlamlidir.
Siir tariflere sigamaz. Siir ne ses ne söz ne mutlak gerçeklik ne de güzeli aramaktir. Siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, hayattir, varliktir.
Elbette ki siir, kelimelere yeni ve farkli anlamlar yüklemek, yeni yorumlarla kelimelere boyut kazandirmaktir. Kelimelerin anlam degerlerinden yeni duygular, yeni zevkler olusturmak için ruhun ilham haddesinden geçmesi siiri özgün kilar ve sanat eseri yapar. Dilin insana sundugu seslerin kelimelerde sevisme hali olan Asonans, aliterasyon, yansima, ritim ve ahenk gibi sanatsal ögeler, siire bir musiki sunar. Bunlar sokagin dili degil sairin dilidir. Siir, yazarken saire aittir. Yazdiktan sonra ise sokaga aittir.
Sokakta ne yasaniyorsa siire dairdir ve siire aittir. Çünkü siir candir, sosyolojidir, psikolojidir, insandir, varliktir. Siiri insandan kimse ayirmaz. Çünkü dogdugu yer sairin sinesi ise sairler de insan ve insanligin sinesidir. Insanliga ve insanlara ait ne varsa o sinede olabilir ve o sineden gelebilir.
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.