Onun yasadigi dönemde, Italyada Mussolini, Almanyada Hitler, Iranda Sahlik, Arap devletlerinde emirlik veya krallik, Bulgaristanda krallik, Yunanistanda krallik, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliginde diktatörlük varken; Mustafa Kemal Atatürk, 1923te Türk Ulusuna Cumhuriyet yönetimini getiriyordu. Efendim, sizin icin diktatör oldugunuzu söylüyorlar. Ne dersiniz diye soran bir yabanci bayan gazeteciye;Eger ben diktatör olsaydim, siz bana bu soruyu soramazdiniz diye cevap veriyordu... Iste Mustafa Kemal Atatürkün düsünce yapisini inceleyenler, onun sadece bir olayin ya da bir düsünce akiminin izleyicisi olmayip, degisik bir düsünceye ve kendine özgü bir bileskeye ulasmis oldugunu belirtmistir. Nitekim Atatürkün kendisi de hangi yazarlari okudugu ve esin kaynaginin ne oldugu yolundaki bir soruya; cok okudugunu ancak her seyi elestirerek okudugunu ve esin kaynaginin da Türk Milleti oldugunu söyleyerek cevap vermistir. Konuskanligi, sakaciligi ve hosgörüsü ile cevresinde sürekli bir sevgi cemberi yaratmistir. Ulusunun gönlünde yarattigi bu sevgiyle, sagliginda oldugu kadar ölümünden sonra da kusaktan kusaga anilarda yasamaktadir. 1993 yilinda Istanbul Üniversitesinde Ali Suavi üzerine yaptigi calismayla yüksek lisansini tamamladi. 1999 yilinda da Dersim Isyani konulu doktora tezi yine Istanbul Üniversitesi Atatürk Ilkeleri ve Inkilap Tarihi Enstitüsü tarafindan onaylanarak doktor unvanini aldi.Su anda Isik Üniversitesinde ögretim üyeligi yapmaktadir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.