20,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
10 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Resmi anlati, 1915te olup biteni münhasiran Osmanli Imparatorlugu baglamina ait göstererek Imparatorluk ile Cumhuriyet arasinda kesin bir kopus oldugunu varsayar. Dolayisiyla 1915 ile yeni bir baslangic olan Cumhuriyet dönemi arasinda siyasi ve hukuki bag kurulamayacagini savunur. Özellikle ulusalci perspektiften yapilan yorumlar, muasir medeniyet ile es görülen Cumhuriyet projesinin Ermeni iddialari ile lekelenmesini önlemeye calisir. Resmi anlatinin bir diger iddiasi ise 1915in 1980lerin ilk yillarinda yogunlasan ASALA saldirilarindan önce sivil ve askeri bürokrasinin gündemine gelmedigi; bu…mehr

Produktbeschreibung
Resmi anlati, 1915te olup biteni münhasiran Osmanli Imparatorlugu baglamina ait göstererek Imparatorluk ile Cumhuriyet arasinda kesin bir kopus oldugunu varsayar. Dolayisiyla 1915 ile yeni bir baslangic olan Cumhuriyet dönemi arasinda siyasi ve hukuki bag kurulamayacagini savunur. Özellikle ulusalci perspektiften yapilan yorumlar, muasir medeniyet ile es görülen Cumhuriyet projesinin Ermeni iddialari ile lekelenmesini önlemeye calisir. Resmi anlatinin bir diger iddiasi ise 1915in 1980lerin ilk yillarinda yogunlasan ASALA saldirilarindan önce sivil ve askeri bürokrasinin gündemine gelmedigi; bu konuda devletin yeni düzenlemelere ihtiyac duymadigidir. Böylece resmi söylem, uzun süre basariyla sürdürülen suskunluk politikasini tarihsel gercegin yok sayilmasi icin zemin olarak kullanmaya devam eder. Ermeni Soykirimi sadece Osmanlinin son dönemini ve Cumhuriyetin kurulusunu etkilemekle kalmadi, Türkiyedeki devlet aklinin bicimlenisinde de önemli bir rol oynadi. Tehcir trajedisi sonrasinda devlete önemli bir gündem dayatmisti. Kurbanlarin taleplerine verilecek yanittan, faillerin nasil konumlandirilacagina ve facianin nasil anlatilacagina iliskin bir dizi soruda tartismalar halen devam ediyor. Türkiye ulus-devletinin tarihsel öncülü Osmanli Imparatorlugudur ancak devlet akli Osmanli ile Cumhuriyet döneminin iliskisini vurgularken, kimi zaman eski dönemlerin sanli sayfalarini öne cikarir, kimi zaman ise yakin dönemde yasananlari sessizlikle gecistirir ve resmi anlatiyi tabular üzerine insa eder. Bu öylesine cok katmanli bir iliskidir ki, devlet akli tabulastirdigi konularda bazen de yapilanlara sahip cikan bir tavri benimser. Devlet Akli ve 1915te Ömer Turan ve Güven Gürkan Öztan, bir yandan tehcirin dayattigi gündem sürekliligine resmi düzlemde insa edilen Ermeni Meselesi anlatisi ile yanit verildigini iddia ediyorlar. Diger yandan devlet akli adina konusan aktörlerin hamle repertuarlarini inceliyorlar. Devlet Akli ve 1915, Mütareke, erken Cumhuriyet, Soguk Savas dönemlerinden gecerek, günümüze aktarilan inkarda ortaklasma tavrinin titiz bir incelemesini sunuyor.