Tüm versiyonlar icindeki en eskisi Grottaferrata el yazmasidir. Trabzon ve Andros versiyonlari acikca Grottaferrata versiyonuna dayanmaktadir. Escorial versiyonu ise, tamamen farkli, kendine has bir versiyondur. Dizeler arasindaki bosluklarin cok olmasi nedeniyle olaganüstü bir sekilde kisaltilmis durumdadir ve dili daha cok halk dili yönündedir. Escorialde yarim kalmis dizeler yeniden düzeltilmis ve dönemin halk siirine göre uyarlanmistir. Fakat tüm versiyonlarda aralarindaki iliskiler isiginda konu ayni tarzla islenmistir ve genel olarak kahramanin basarilari ve ölümü üzerine konusulmaktadir. Destan iki kisimdan olusmaktadir. Ilk kisim Emirin Türküsü, ikinci kisim ise Digenesin Hikayesi diye adlandirilmaktadir. Emirin Türküsünün sonunda, Araplarin ve Bizanslilarin baris icinde dostca yasamalarinin umudu ifadeedilmektedir. Araplar o zaman Bizanslilarin müttefiki olmuslar, fakat süphesiz kendi kahramanlik sarkilarini da unutmamislardir. Bu bariscil atmosferin, özellikle birinci ve ikinci kitaplarda egemen oldugu görülmektedir. Askin yardimiyla düsmanin taraftar kilinmasi ve ayni zamanda Bizans topraginda yerlesmesi anlatilmaktadir. Bu Bizans tarafindan bir savas basarisi degildir, fakat Bizansli bir prensesin zaferidir. Arap Emiri onun güzelligine vurulmustur. Bazi arastirmacilara göre de, Digenes ve Akritika Targoudialarda esas konu, gelinin kacirilisi vekahramanin güzel gelini hak etmesidir ve bu israrla vurgulanmaktadir. Ayni bariscil ortamin destansal bir Türk halk hikayesi olan Seyyid Battalda da oldugu görülmektedir ... Bizanslilar sürekli Arap akinlarina karsi hem kendi varliklarini, hem de sinirlarini koruyabilmek icin durmaksizinsavasmak zorunda kalmislardir. Bu iki dünya yani Arap ve Bizans dünyasi arasindaki büyük savasim, 8. yy. dan itibaren baslayarak gelecek ücyüz yil da da yani 9. yy- 11. yy. doruk noktasina ulasmistir. Bu savasimi ilk olarak Akritesler durdurmuslardir. Pek cok imtiyazlar verilmis olan Akritesler özellikle Firat Nehrinin, Toroslarin ve Antitoroslarin daglik sinir boylarinda görevlerini yerine getirmislerdir. Bu bölgeler 11. yy. civarlarinda en büyük gelisimi gösteren Akritika Tragoudialarina besiklik etmistir. Akritika metinleri, halkin yüreginden gelen sesi dile getirmektedir. Farkli dinler arasinda yapilan evlilikleri, gelinin kacirilisini, askin acisi ve gücünü olaganüstü inanilmaz hikayelerle anlatmakta yani bir bakima skandallar üzerine konusmaktadir. Ask ve inanc, duygunun iki büyük cengelleridir. Bu duygu, insanlara hadlerini, ülkelerinin sinirlarini, dinlerini, sosyal baglarini, bir sevgi ugruna asmalarina neden olmaktadir. Porphyrogennetos, Araplarin vaftiz edilerek hiristiyan olduklarini, imparatorlugun uzak themalarinda onlara toprak verilerek yerlesmelerinin saglandigi ve üc yil boyunca vergiden muaf tutulduklarini ve parasal destek verildigini ve hiristiyan kizlarla evlenerek arap damat olarak kabul gördüklerini yazmaktadir. ... Digenis, bir Hiristiyan kahramani degildir yani bir aziz degildir. Yakisikli, güclü, savasci, öcünü alabilen, güzel yasami ve kadinin mutlulugunu göz ardi etmeyen, birisidir. Kahramanliklari ülkeden ülkeye gecerek dillere destan olmustur. Yani efsanelesmis bir kahramandir. Destandaki en önemli unsur, Arap Emirinin, Arap damat olarak benimsenmesi ve sik sik damat sözcügünün vurgulanmasidir.... Digenis Akrites destaninin en önemli özelligi, hem ulusal bir kimlik, ayni zamanda da filolojik, dilbilimsel, folklorik ve tarihsel acidan bir deger tasimasidir. Bu destanin ortaya cikisi, cagdas Yunan edebiyatinin gelisiminde önemli bir dönüm noktasini olusturmustur. Destan, Yunanli ulusal ozan Kostis Palamasi cok etkilemistir. Ünlü Türk halk destani olan Köroglu Destanindaki ulusal kahraman Köroglu da Digenes Akritasin bir modelidir. Esin Ozansoy
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.