38,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Yirminci yüzyil tarihin en kanli dönemiydi iddiasi, ateizm, Darwin, devlet yönetimi, bilim, kapitalizm, komünizm, ilerleme ideali ve erkek cinsiyetin de aralarinda bulundugu pek cok seytan itham edilirken basvurulan kliselerden biri. Peki ama bu dogru mu Pinker tam tersini savunuyor. Avci-toplayici toplumlarin, ilkel kabilelerin ya da devletsiz topluluklarin insan öldürmeye daha az egilimli olduklari seklindeki klise, pek cok istatistiksel veriyle cürütülüyor. Peki insanin dogasi iyi mi kötü mü Siddetin kaynagi ekonomik esitsizlik mi Yoksulluk arttikca insanlar siddete daha mi egilimli…mehr

Produktbeschreibung
Yirminci yüzyil tarihin en kanli dönemiydi iddiasi, ateizm, Darwin, devlet yönetimi, bilim, kapitalizm, komünizm, ilerleme ideali ve erkek cinsiyetin de aralarinda bulundugu pek cok seytan itham edilirken basvurulan kliselerden biri. Peki ama bu dogru mu Pinker tam tersini savunuyor. Avci-toplayici toplumlarin, ilkel kabilelerin ya da devletsiz topluluklarin insan öldürmeye daha az egilimli olduklari seklindeki klise, pek cok istatistiksel veriyle cürütülüyor. Peki insanin dogasi iyi mi kötü mü Siddetin kaynagi ekonomik esitsizlik mi Yoksulluk arttikca insanlar siddete daha mi egilimli oluyorlar Oysa 1960larda siddetin zirve yaptigi dönemde Bati toplumlarinda esitsizlik katsayisi hic olmadigi kadar minimumdaydi. Icimizdeki kötülügü aciga cikaran esitsiz toplum mu yoksa dogustan mi kötüyüz Hobbes ile Rousseau arasindaki yüzyillardir süren bu tartismayi Pinker bir üst boyuta tasiyarak, modern analizlerle aydinlatiyor. Hümanist devrimin insani ehlilestirdigini savunan Pinker, Aydinlanmanin insanin dogasinin iyi tarafini nasil ortaya cikardigini göstererek, kimi Aydinlanma düsmanlarinin saldirilarinin gecersizligini ispatliyor. Olaganüstü önemli bir kitap. - The New York Times Book Review