1915te Ermenilerin yasadiklari, özellikle son yirmi yilda pek cok calismaya konu oldu, ancak Ermeni Evine Figan Kuruldu, belki de daha önce hic denenmemis bir seyi yapiyor ve Büyük Felaketin iz ve etkilerini halk sanatcilari tarafindan söylenmis destanlarda ariyor. Akademisyen Ayhan Aktar, soykirimdan sag kalan ve Halep yöresinde hayata tutunan asiklarin Ermeni harfleriyle Türkce olarak basilmis destanlarini ele alirken, hem yazarlarinin 1915 ve sonrasinda birey olarak deneyimlerine odaklaniyor hem de farkli yönleriyle soykirim-sonrasi yasantinin temel meselelerine dikkat cekiyor. Bu destanlar bir anlamda sag kalanlarin hikayesini, ugradiklari ayrimciligi, tehcir sonrasinda yeni bir hayat kurmaya calisirlarken neler yasadiklarini anlatirken, bir yandan da onlarin baslarina gelenleri hangi ruh halleriyle karsiladiklarini, dünyayi ve cevrelerinde olan bitenleri nasil algiladiklarini gösteriyor. Kitapta yer alan bazi destanlar ölümcül tehcir yürüyüsünü, bazilari Antep, Urfa, Maras gibi sehirlerde daha sonra yasanan catismalari anlatirken, kimileri de Ermenilere yeni bir yurt olan Halepteki yasamin zorluklarini ya da modernlesen hayatla birlikte gelen moda ve dans gibi acayiplikler etrafinda yasanan toplumsal gerilimleri ele aliyor. Aktar, tüm bu malzemeyi ve ilgili arka plani usta isi bir tarihcilikle bir mücevher gibi isleyerek sunuyor okura.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.