Bir gün Mersin Körfezi aciklarina kücük bir gemi demir atar. Körfez, gemilerin rahatca siginabilecegi ve demir atabilecegi korunakli bir bölgedir. Bu nedenle buraya Mersa derler. Gemide bulunan bazi tüccarlar ve gezginler güvertede toplanmis merakli gözlerle sahildeki evleri ve heybetli Toros Daglarinin karli zirvelerini izlemektedirler. Evler kerpic ve toprak sivali sazlardan yapilmistir. Gemide Osmanli tebaasindan insanlar ve askerler de bulunmaktadir. Gezip gördükleri yerleri kaleme alan gezginler, mektup yazan askerler, Mersini üc bes kulübeden olusan kücük bir sahil köyü olarak anlatirlar. O yillarda sade vatandaslarin haberlesme imkani yoktur. Olup bitenleri ancak seyahatnamelerden, devlet arsivlerinden, vilayet salnamelerinden ögrenmek mümkündür. Sivil haberlesme genellikle kervanlar ve ulaklar araciligiyla saglanmaktadir. Yillar sonra bazi gemiler posta tasimaciligi yapmaya baslarlar. Zamanla kervansaraylarin yerini posta isletmeleri alir. 1882 tarihinde Mersin Posta Idaresinde Sevket Efendi adinda bir müdür, Muhammet Efendi adinda bir de Türkce muhaberat memuru bulunmaktadir...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.