Bu kitap, hemen hemen ayni tarihlerde Osmanli hakimiyetine girmis olan Izmir ve Selanikin tarihine iliskindir. Izmir bazen gavur, bazen Dogunun kücük Parisi ya da bir prenses oldu. Sokaklari hem kiz hem deniz kokan bu kent, ayni zamanda Smyrnadan denize dökülen emperyalizmin ardinda biraktigi kentti. Aslinda Izmir bunlarin hepsiydi. Adini Büyük Iskenderin kiz kardesinden alan Selanik ise bir Bizans kentinden bir Osmanli kentine dönüstü, ama daha cok bir Yahudi kenti oldu. Bir cekim merkezi olarak XVII. yüzyilda yildizi parlayan, özgüveni yüksek Izmir karsisinda Selanik, uzun bir dönem, Beyaz Kulesinde kendi sorumluluklariyla bas basa yasadi. Osmanli baskentinin gölgesi altinda kalan kent, XIX. yüzyilla gelen degisim rüzgarlarina ayak uydurabildi. Hatta kentteki kapitalist iliskilerin yogunluk kazanmasiyla, Avrupa ülkeleri icin cazip bir liman kenti haline geldi, Balkan milliyetci örgütlerinin ve ideallerinin en önemli merkezi oldu. Bu kitap, Osmanlinin iki liman kenti Izmir ve Selanikin, XVII. yüzyilin ikinci yarisindan XIX. yüzyila kaydettigi sosyoekonomik gelisimi, XX. yüzyilin alevleri icinden cikarak birinin Türk, digerinin Yunan kenti haline gelisini ve bütün bunlarin ardindaki tarihsel süreci kiyaslama ve anlamlandirma cabasinin bir ürünü olarak ortaya cikti.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.