Avrupa kaynakli irkcilik; sömürgeciligin, emperyalizmin, soykirim hareketlerinin, kapitalimin, liberal ekonomik modellerin ve nihayet asiri tüketim, israf ve konfora dayali modern Batili hayata tarzinin ideolojisidir. Irkcilik ideolojisi geregi, insanlarin deri rengi veya kafatasi yapisindan yola cikarak yetenekleri, egilimleri ve davranis bicimleri belirlenmeye calisildi. Rudyard Kiplingin yücelttigi beyza adamin yükünü kavramaktan aciz, onun uygarlastirma cabasina karsi koyan vahsi ve yari seytan topluluklar, ortadan kaldirilmasi gereken hilkat garibeleri olarak muamele gördü insanlar. Iste Güney Afrikanin yerli insanlari bu gercegi, bütün bu farkli asamalarda alttan alta isleyen, hemen hic kesitiye ugramayan bir irkci damarin varligini bizzat yasayarak ögrendi. Güney Afrikada apartheid öncesinde, esnasinda ve sonrasinda yasananalar bunun en carpici örneligini sunar. Yerli halk, ciftliklerde veya altin madenlerinde beyaz azinligin hizmetine girmesi gereken insanalti varliklar olarak görüldü, aclik ve sefalete mahkum edilerek itaate zorlandi. Topraklarinin ve emeklerinin sömürüsüyle ortaya cikmis bir zenginlikten pay almamalari icin onlari sehir merkezlerinden, Avrupalilarin her türlü yasam alanindan uzak tutacak acimasiz ve insanlik disi önlemlere basvuruldu. Irk temeline dayali ayrimcilikapartheid, sadece sehirleri beyazlar, siyahlar ve melezler icin birbirinden kopuk ve müstakil bölgelere ayirmakla kalmadi ayni zamanda kamu binalarindan ulasim vasitlarina, park ve bahcelerinden sinema salonlarina kadar hayatin her alaninda insan onurunu ayalar altina alan uygulamalara yol acti. Ve ayrimcilik, beyazlaratahsis edilen bölgelerin icinde dahi sehir planlamasi geregince krokilerde acikca belirtilen, yüksek, orta ve asagi tabakadan beyazlarin oturabilecegi semtler ortaya cikariyordu. Bu calisma, Avrupa kökenli beyaz azinligin Güney Afrikada apartheid adi altinda tatbike koydugu irkci projeleri, yasana trajedi ve katliamlari, yerli halkin Afrika Ulusal Kongresi öncülügünde yürüttügü direnis karsisindan beyaz irkci rejimin cözülme sürecinin ve siyahi lider Mandelanin sahsinda ulasilan zaferi irdelemektedir. Yazarin Güney Afrikaya gerceklestirdigi seyahatten izlenimler ve ülkenin degisik kütüphanlerinde yaptigi arastirmalar, calismanin temelinin olusturmaktadir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.