30,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Elinizdeki bu kitap, tarih sürecte Anadolu ve Balkanlarin cesitli bölgelerine yayilmis ve buralari yurt edinmis Alevi ocaklarina mensup dede ve talip topluluklarinin dillerinden düsmeyen ve bu alanda calisma yapan her arastirmacinin kulaginda yer edinen, Evladim Biz aslinda Horasandan gelmisiz söyleminin ilm kaygisiyla basladigimiz Alevi ocaklari merkezli, uzun soluklu arastirma ve calismalarimizin mütevazi bir ürünüdür. 13 yüzyilda Orta Asyadan Anadoluya göc eden Türkmen topluluklarinin Anadoludaki ilk yurdu basta Diyarbakir cevresi olmak üzere, günümüzde Güneydogu Anadolu Bölgesi olarak…mehr

Produktbeschreibung
Elinizdeki bu kitap, tarih sürecte Anadolu ve Balkanlarin cesitli bölgelerine yayilmis ve buralari yurt edinmis Alevi ocaklarina mensup dede ve talip topluluklarinin dillerinden düsmeyen ve bu alanda calisma yapan her arastirmacinin kulaginda yer edinen, Evladim Biz aslinda Horasandan gelmisiz söyleminin ilm kaygisiyla basladigimiz Alevi ocaklari merkezli, uzun soluklu arastirma ve calismalarimizin mütevazi bir ürünüdür. 13 yüzyilda Orta Asyadan Anadoluya göc eden Türkmen topluluklarinin Anadoludaki ilk yurdu basta Diyarbakir cevresi olmak üzere, günümüzde Güneydogu Anadolu Bölgesi olarak adlandirilan cografya olmustur. Dede Garkindan Sah Ismaile kadar gecen yaklasik üc asirlik sürecte bu cografyayi yurt edinen Kizilbas Türkmen topluluklar ve bu topluluklarin basinda bulunan, ayni zamanda önemli bir kismi Alevi ocaklarinin kurucusu olarak karsimiza cikan karizmatik inanc önderleri Aleviligin insasinda önemli rol üstlenmislerdir. 16 yüzyila kadar cok sayida Türkmen toplulugunun yurdu olan Diyarbakir, ayni zamanda Sah Ismailin anayurdu ve babasi Seyh Haydarin dogdugu sehir olarak kayitlara gecmistir. Türkmen topluluklar tarafindan kurulan devletlerin merkezi konumundaki Diyarbakir ve cevresi, 16 yüzyildan itibaren Surh-seranKizilbaslar Vergisi adi altinda Kizilbas Türkmen olmanin vergiye tabii oldugu bir cografya olarak tarih sahnesinde yerini almistir. Günümüzde ise yöre Alevilerinin zengin tarih ve kültürel mirasi her gecen gün yok olma tehlikesiyle yüz yüze kalmaktadir. Bu durum tespitinden hareketle hazirlanan bu kitap, kökleri 13 yüzyila dayanan yöredeki Türkmen Alevilerinin tarih, inanc ve geleneklerini ocak sistemi ve ritüelik yapi merkezli olarak halk bilimi kuram ve yöntemleri baglaminda disiplinlerarasi bir bakis acisiyla ele almayi hedeflemistir.