Mogollarin Tarihi - Tatarlar Olarak Andigimiz
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
17,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
9 °P sammeln!
1241-1242 yilinda Polonyadan baslayip Almanya hudutlarina uzanan, buradan da Avusturyaya ilerleyip Macaristanin bati kesimlerine dogru sokularak Dalmacya sahillerine inen hat adeta bir yangin siniriydi. Bu sinir, Mogol saldirisina ugrayan bölgelerle güvende kalan topraklari birbirinden ayiriyordu ayirmasina ancak korkunun bir hududu yoktu ve tedirginlik kitanin neredeyse tamaminda hüküm sürüyordu. Nitekim o karanlik günleri yansitan Latince belgeler, sadece saldiriya ugrayan insanlarin degil, cok uzakta yasayanlarin bile korkunun esiri olduklarini gösteriyor. Ve bu, tüm konumlari birb...
1241-1242 yilinda Polonyadan baslayip Almanya hudutlarina uzanan, buradan da Avusturyaya ilerleyip Macaristanin bati kesimlerine dogru sokularak Dalmacya sahillerine inen hat adeta bir yangin siniriydi. Bu sinir, Mogol saldirisina ugrayan bölgelerle güvende kalan topraklari birbirinden ayiriyordu ayirmasina ancak korkunun bir hududu yoktu ve tedirginlik kitanin neredeyse tamaminda hüküm sürüyordu. Nitekim o karanlik günleri yansitan Latince belgeler, sadece saldiriya ugrayan insanlarin degil, cok uzakta yasayanlarin bile korkunun esiri olduklarini gösteriyor. Ve bu, tüm konumlari birbirine esitleyen bir korkuydu. Fransa Krali IX. Louisnin, annesi Kastilyali Blancaya adeta vedalasircasina gönderdigi mektup bu günlerin ruhunu yansitan belgelerden sadece biridir. Bununla birlikte Mogollar 1242 baharinda beklenmedik sekilde geri cekilmeye basladilar. Avrupada hemen herkes derin bir nefes almisti. Ancak yine de bazi kimseler daha farkli düsünüyordu. Ya tekrar gelirlerse Hem de bir daha gitmemek üzere. Bu kötü senaryoyu düsünenlerden biri de Papa IV. Innocentiustu. IV. Innocentiusun korkusu Johannes adli bir Fransisken din adaminin 1245 Nisan ayinda Mogolistana gönderilmesine kadar vardi. Din adaminin görevi, Mogollarin Avrupaya bir sefer düzenleyip düzenlemeyeceklerini ögrenmek, böyle bir niyetleri varsa onlarla etkili bir mücadeleye girismek icin düsmanlarini yakindan tanimak üzere dinlerini, geleneklerini, mutfak kültürlerini, aralarindaki iliskileri ve daha da önemlisi taktikleri ile savas kültürlerine varincaya kadar her seyi, ama her seyi ögrenmekti. Mogolistandan dönüsünün ardindan 1247de kaleme aldigi eserinde seyahatinin yani sira tüm bu hususlarda tanimlayici bilgiler vermesi de vazifesinin, omuzlarina yükledigi bilincle ilgiliydi. Sorumluluklari ile bütünlesen Plano Carpinili Johannes icin seyahati sadece bir yolculuk degildi. Bir kesifti ayni zamanda. Johannes, Mogol egemenligindeki topraklarda bir bucuk seneden fazla bir süre gecirdi. Bu zaman zarfinda Mogollarla yakin temas icerisinde bulundu. Baslangicta, birkac sene önce Avrupanin bir kisminin altini üstüne getirmis bir halkin topraklarina gitmek onu ürkütüyordu. Ancak deneyimledigi seyler onu bambaska bir hissiyata sürükleyecekti. Seyahati sirasinda kimi olumsuz durumlarla karsi karsiya kaldiysa da cogu zaman Mogollarin misafirperverliklerinden istifade etti, onlar tarafindan korundu, iyiliklerini gördü, onlarla ayni sofraya oturdu ve ayni suyu icti. Hatta eserinde Mogollarin iyi huylarina temas ettigi birkac baslik bile kaleme aldi. Johannes Mogollar hakkinda bilgi veren ilk Batili olmasa da onlari kesfeden ilk kisi olmustu. Ayrica Asyayi da... Daha önce mitolojik bir dünya gibi görünen Asya onun aktardiklari sayesinde artik daha iyi biliniyordu. Bunun, Johannesi takip edecek kimseleri Asya seyahati icin daha da cesaretlendirdigi ve onlari Asyanin farkli noktalarina adim atmaya tesvik ettigi bir gercek. Bu, Johannesi elbette denizci kasifler seviyesine cikarmiyor. Ancak basardigi sey buna uzak da degildi aslinda. Johannesin kasifligini bir tarafa birakacak olursak onun asil önemi, Mogol tarihi ile ilgili en önemli kaynaklardan birisini kaleme almis olmasindan ileri gelir. Bir Mogol kurultayinda ilk kez bulunmakla kalmayarak bunu detayli bir sekilde aktaran kisi de Johannesti, Mogollarin geleneklerini ve göreneklerini üstün bir gözlemle aktaran da. Mogollarin asker geleneklerini cözümleyen de, Mogol tarihi konusunda ilk defa gercekci aktarimlari yapan da oydu. Ve tüm bunlari sadece bu isi ilk defa basaran bir kisi olarak degil, bunu mükemmel bir sekilde ortaya koyan bir kisi olarak yapiyordu. Bu, Mogolistanda bulunarak onlari yasadiklari bölgede gözlemlemesi ile tüm bunlari üstün bir kavrayisla analiz etmesinin bir neticesiydi.
Andere Kunden interessierten sich für
