35,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
18 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Uluslararasi deniz tasimaciligi dünya ticaretinin en vazgecilmez unsurlarindandir. Deniz tasimaciligini kolaylastiran ve ulasimi kisaltan en önemli etkenlerden birisi ise bogazlardir. Bu sebeptendir ki acik denizleri birbirine baglayan kanallar ve bogazlar, tarihi süreci icinde her zaman önemini korumustur. Türk Bogazlari bu bakimdan Türkiyenin komsulari disindaki diger ülkeler icinde benzer önemi tasimaktadir. Türk Bogazlari üzerinde en cok tartisilan bir su yoludur. Ticaret ve savas gemilerinin gecisini konu alan en uzun süreli ve kapsamli mücadeleler, Istanbul ve Canakkale Bogazlari…mehr

Produktbeschreibung
Uluslararasi deniz tasimaciligi dünya ticaretinin en vazgecilmez unsurlarindandir. Deniz tasimaciligini kolaylastiran ve ulasimi kisaltan en önemli etkenlerden birisi ise bogazlardir. Bu sebeptendir ki acik denizleri birbirine baglayan kanallar ve bogazlar, tarihi süreci icinde her zaman önemini korumustur. Türk Bogazlari bu bakimdan Türkiyenin komsulari disindaki diger ülkeler icinde benzer önemi tasimaktadir. Türk Bogazlari üzerinde en cok tartisilan bir su yoludur. Ticaret ve savas gemilerinin gecisini konu alan en uzun süreli ve kapsamli mücadeleler, Istanbul ve Canakkale Bogazlari üzerinde cereyan etmistir. Bu sebepten, dünyada Bogazlar Meselesi denildigi zaman tek basina Türk Bogazlari akla gelmektedir. 1453 yilinda Istanbulun fethinden sonra tamamen Osmanli Imparatorlugunun egemenligi altinda olan Türk Bogazlarindan, diger devletlerin de gecislerine müsaade edilmistir. Bu müsaade; tarihi akisi icerisinde Osmanli Devletinin gücüne paralel olarak dönem, dönem cok ya da az kisitlamali olmustur. Bu dönemler; 1453-1774 yillari arasinda Tek tarafli tasarruflarla düzenleme devresi Mutlak egemenlik devresi, 1774-1840 Yillari arasinda Ikili antlasmalarla düzenleme devresi, 1840 yillari arasi da Cok tarafli antlasmalarla düzenleme devresi olarak ele alinmistir. Burada 1840-1923 yillari arasinda cok tarafli antlasmalar Osmanli Imparatorlugu ile daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulusu olan 1923 tarihinden sonra da Türkiye ile imzalanmistir. Uluslararasi sözlesmelerle ve Deniz Hukuku Konferanslariyla Türk bogazlari Uluslararasi su yolu olarak kabul edilmistir. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tam hükümranlik sinirlari icerisinde bulunmaktadir. Bogazlar Bölgesinin serbest gecis kurallari dogrultusunda tamamen gecis ve geciste uygulanacak statüyü belirlemekte serbest olmasi hükümranlik hakkinin bir geregidir. Türk Bogazlarinin Uluslararasi platformlarda da görüsülmesi, tartisilmasi egemenlik ve hükümranlik haklarinin tartisilmasi anlamini tasimaktadir.