9,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Harabat, Ziya Pasanin Türk, Arap ve Acem sairlerinden secme siirlerle meydana getirdigi üc ciltlik antoloji eseridir. O dönemde eserlerin ön sözlerinde dil, edebiyat, tiyatro, sanat gibi konular üzerine fikir beyan etmek modaydi. Bu sebeple bazi eserlerin ön sözünün söhreti, eserin kendisini dahi asmistir. Ziya Pasa da Harabatin ilk sayfalarina böyle bir mukaddime ilistirmistir.Bu ön söz Harabat nesredildikten sonra da müstakil bir kitap olarak ayrica basilan Mukaddime-i Harabattir. Burada Ziya Pasa dil ve edebiyatla alakali cok mühim sözler sarf etmis, eski edebiyati ve eski edebiyatin…mehr

Produktbeschreibung
Harabat, Ziya Pasanin Türk, Arap ve Acem sairlerinden secme siirlerle meydana getirdigi üc ciltlik antoloji eseridir. O dönemde eserlerin ön sözlerinde dil, edebiyat, tiyatro, sanat gibi konular üzerine fikir beyan etmek modaydi. Bu sebeple bazi eserlerin ön sözünün söhreti, eserin kendisini dahi asmistir. Ziya Pasa da Harabatin ilk sayfalarina böyle bir mukaddime ilistirmistir.Bu ön söz Harabat nesredildikten sonra da müstakil bir kitap olarak ayrica basilan Mukaddime-i Harabattir. Burada Ziya Pasa dil ve edebiyatla alakali cok mühim sözler sarf etmis, eski edebiyati ve eski edebiyatin mazmunlarini, abartili tesbihlerini, agir dilini övmüstür. Ziya Pasanin edebiyatta, sanatta yenilesme hareketine aykiri bir tavir ile eski edebiyati övmesi, bilhassa Namik Kemal tarafindan cok agir bir itiraza ugramasiyla neticelenmistir.Halbuki Mukaddime-i Harabatta yazdiklarinin aksine Hürriyet gazetesinde nesredilen Siir ve Insa makalesinde daha farkli fikirlere rast geliyoruz. Hic süphe yok ki Siir ve Insa makalesinde ilan edilen fikirler Türk dili ve edebiyati acisindan cok mühim bir basamaktir. Türk dilinin Arapca ve Farsca kelimelerle anlasilamaz bir hale geldigini, her katibin farkli imlalar kullanmasindan dolayi yazida da büyük bir karmasanin dogdugunu, bir mektup dahi yazilamaz hale geldigini anlatmaktadir. Buna care olarak Istanbul cevresinde ve Anadoluda konusulan dile dönmemiz gerektigini söylemektedir. Hatta daha da ileriye giderek aruzun yaninda garip kalmis bizim o öksüz hecemizi güzel sözlerle övmektedir.Bu calisma da hatasiyla dogrusuyla Türk tarihinin ve Türk düsünce hayatinin büyük adamlarindan Ziya Pasanin bu iki mühim yazisini Latin kökenli Türk alfabesine aktarmakta ve müstakil bir kitap halinde sunmaktadir.