I. Dünya Savasinin etkileri günümüzde en cok hissedilen cephesi muhtemelen, Ingiliz ve Fransiz gücleriyle Osmanli ordularinin kiyasiya hakimiyet savasina girdikleri Ortadoguda acilmisti. Ortadogu cephesinin merkezi ise Misirdaki Süveys Kanali ile Filistinde yer almaktaydi. 1915 yili basinda Cemal Pasanin Süveys Kanalina karsi giristigi basarisiz akinla baslayan muharebeler, inatci Türk savunmasina karsi Ingilizlerin agir agir ilerleyisiyle iki yil sürüp gitti. 1917 ilkbaharinda Misirdaki Britanya kuvvetlerinin basina getirilen General Edmund Allenby, ayni yilin sonlarinda Kudüsü ele gecirdigi basarili bir harekatin ardindan, Osmanlilari baris istemeye zorlayacak büyük bir sefer planlamaya basladi. Bu planlarini Eylül 1918de uygulamaya koydugunda ise, isyanci Arap kuvvetlerinin destekledigi Ingiliz Cöl Süvari Kolordusu, yarilan Türk hatlarindan iceri akip Osmanli cephe gerisini birbirine katarak tam üc orduyu yok etti. Kudüs kapilarinda baslayan Ingiliz saldirisi Osmanlilarin ateskes istedikleri 31 Ekim günü sona erdiginde, Britanya kuvvetleri Halepe erisip Anadolu sinirlarina ulasmislardi. Alman panzerlerinin Bati Avrupayi cignemelerinden yirmi yil önce sürati ve capiyla dünyayi saskinliga ugratan bu harekat, son büyük süvari muharebesi olmasi yaninda, modern anlamda bir Yildirim Harbi stratejisini fiiliyata döken belki de ilk örnekti. Kendisi de asker kökenli olan tecrübeli yazar Bryan Perrett, Nablus muharebesini titiz bir analize tabi tutuyor ve bu karmasik harekatin öyküsünü bol miktarda görsel ve harita ile destekli akici bir metin haline getiriyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.