8,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Dogu Akdenizin 21.yüzyilin en keskin hesaplasmasinin yapilacagi bölge olacagini belirterek Türkiyenin Dogu Akdenizde derhal Münhasir Ekonomik Bölge ilan etmesi ve Libya ile deniz yetki alanlarinin sinirlandirilmasina dair bir anlasma yapmasi gerektigini vurgulayan Dr.Cihat YAYCInin 462 bin kilometrekarelik Mavi Vatanimizda ki hak ve menfaatlerimizi ele aldigi Sorular ve Cevaplar ile Münhasir Ekonomik Bölge MEB Kavrami isimli eseri cok bilinmeyenli Dogu Akdeniz ve Orta Dogu denkleminde köse tasini olusturmaktadir.Yeni dünya düzeni icerisinde ilk adim hic süphesiz ki Orta Dogu ve bu adimin ilk…mehr

Produktbeschreibung
Dogu Akdenizin 21.yüzyilin en keskin hesaplasmasinin yapilacagi bölge olacagini belirterek Türkiyenin Dogu Akdenizde derhal Münhasir Ekonomik Bölge ilan etmesi ve Libya ile deniz yetki alanlarinin sinirlandirilmasina dair bir anlasma yapmasi gerektigini vurgulayan Dr.Cihat YAYCInin 462 bin kilometrekarelik Mavi Vatanimizda ki hak ve menfaatlerimizi ele aldigi Sorular ve Cevaplar ile Münhasir Ekonomik Bölge MEB Kavrami isimli eseri cok bilinmeyenli Dogu Akdeniz ve Orta Dogu denkleminde köse tasini olusturmaktadir.Yeni dünya düzeni icerisinde ilk adim hic süphesiz ki Orta Dogu ve bu adimin ilk basamagi Iraktir.Irak dünya petrol rezervlerinin önemli bir oranina sahip Türk soydaslarimizin yogun olarak yasadigi ve Türkiyenin hayati cikarlarinin bulundugu bir bölgedir.Mevcut politik ve siyasi eksende stratejik ve kirilgan bir cografyada yer alan enerji savaslari ugruna haritasi her gün yeniden cizilen ve uluslararasi güclerin stratejik cikarlar pesinde kostugu Irakta Türkiyenin menfaatleri vardir.Nitekim dönemin Ingiltere Disisleri Bakani Edward Greyin 27 Mart 1911 tarihinde; temel hedefimizi daima hatirda tutmamizin önemli olduguna inaniyorum; bu da Basra Körfezindeki ve onu tamamlar nitelikteki Mezopotamyadaki Ingiliz cikarlarini korumaktir. ifadesi bölgenin tarihsel olarak ne denli önemli oldugunu acikca ortaya koymaktadir.Iste tam bu noktada Irak; Musul Kerkük ve Telafer gibi Türkmen sehirlerinin bulunmasi sinir güvenligimizin tesisi zengin enerji hidrokarbon kaynaklarina sahip olmasi bakimindan tasidigi önem nedeniyle Irakta yasanan gelismeler hem dünyayi hem de Türkiyeyi yakindan ilgilendirmekte ve etkilemektedir.Yakin tarihte Iran -Irak ve Körfez Savaslari ile Irakin ABD tarafindan isgaline varan silahli mücadeleler yapilmistir. Ayrica DEAS terör örgütü 2014 yilinda Irak topraklarinin ücte birini isgal etmistir. Türkiye bu duruma siddetle karsi cikmistir.Tüm bu savaslarin elbette Türkiyeye ekonomik sosyal siyasive askeriacilardan önemli etkileri olmustur. Bu bölgede menfaatleri baglaminda Türkiyenin hem Türkmen soydaslarimizin gelecegi hem de bölgedeki güven ve istikrar adina söz sahibi olmasi önemlidir.Türkiye enerji kaynaklari bakimindan dünyanin en zengin ülkelerinden biri olan Irakin petrol ve dogal gaz kaynaklarinin küresel pazarlara ulastirilmasinda cografi avantajiyla ön plana cikmaktadir. Irakla bu alandaki is birligimizin gelistirilmesinde her iki devlet bakimindan fayda görülmektedir.Komsumuz Irakta kalici istikrar ve güvenligin saglanmasi ülkemiz acisindan kritik önem tasimaktadir.Kitap Özellikleri