Kisiyi bir devlete baglayan hukuk ve siyas bag olan tabiiyet, devletlerce, ekonomik, sosyal ve siyas nedenlerle tanimlanmistir. Bu tanimda kan bagi ve topraga baglilik ölcüt alinabildigi gibi, Islam devletlerinde dini kriterler referans alinmistir. Ancak tabiiyet üzerine algilayislar ve uygulamalar, Avrupada ulus devletlerin ortaya cikmasiyla degismeye baslamisti. 18. yüzyildan itibaren cizilen haritalarda devletlerin sinirlari kesin cizgilerle belirlenirken; iktidarlar da halkini yeniden tanimliyorlardi. Sinirlarin disinda kalan topraklarin halklari yabanci kabul edilerek, ülkeye girislerine kisitlamalar getirildi. Buna karsilik devletler, baska ülkelere giden vatandaslarinin haklarini korumaya calistilar. Osmanli Devleti, hem kaybedilen topraklardan yasanan göcler hem de kapitülasyonlardan kaynakli suistimaller dolayisiyla degisen tabiiyet algisiyla cok gecmeden tanisti. 19. yüzyil, Osmanli Devleti icin tabiiyet konusunda da degisimin yasandigi bir dönemdir. Gayrimüslimler gerek göc neticesinde gerekse himaye sayesinde baska ülke vatandasi olarak Osmanli Devletine sorun cikartiyordu. Bu kitapta 19. yüzyil ve sonrasi agirlikli olmakla birlikte Osmanli Devletinin karsilastigi tabiiyet sorunlari ve cözümlerine yönelik girisimleri incelenmistir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.