14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

ürkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk, milli Mücadeleden sonra ülkenin dogusuyla, batisiyla, güneyiyle, kuzeyiyle bir kalkinma hamlesine girismisti. Bunun icin cesitli projeler gelistirdi. Ülkenin kalkinmasi icin ic yönetim kuruluslarini yurdun dogu bölgelerinden baslayarak genisletme geregi duydu. Dersim bölgesinde önemli bir reform programinin uygulanmasi da düsündü. Ülkeyi bir bastan bir basa demir yollari ile bagladi. Ancak ne hazindir ki, özellikle dis güclerin ve emperyalist devletlerin kiskirtmasiyla Dogu ve Güneydogu bölgelerinde bu kalkinma politikalarina karsi cikanlar oldu. Bu…mehr

Produktbeschreibung
ürkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk, milli Mücadeleden sonra ülkenin dogusuyla, batisiyla, güneyiyle, kuzeyiyle bir kalkinma hamlesine girismisti. Bunun icin cesitli projeler gelistirdi. Ülkenin kalkinmasi icin ic yönetim kuruluslarini yurdun dogu bölgelerinden baslayarak genisletme geregi duydu. Dersim bölgesinde önemli bir reform programinin uygulanmasi da düsündü. Ülkeyi bir bastan bir basa demir yollari ile bagladi. Ancak ne hazindir ki, özellikle dis güclerin ve emperyalist devletlerin kiskirtmasiyla Dogu ve Güneydogu bölgelerinde bu kalkinma politikalarina karsi cikanlar oldu. Bu karsi cikislar bazen de ic isyanlari beraberinde getirdi. Bu kalkismalar ülkenin kalkinmasina ve ilerlemesine büyük darbeler vurmustur. Atatürk döneminde Dogu ve Güneydogu bölgelerinde meydana gelen bu isyanlarin temel karakterinin emperyalistlerin kiskirtmasiyla Dogu ve Güneydogu Anadolu halkini cesitli vasitalarla ulusumuzun bir parcasi olmaktan cikarmak oldugunun altini cizmis ve söyle degerlendirmistirKürt sorunu, Türklerin cikari icin kesinlikle söz konusu olamaz. Cünkü, bizim ulusal sinirlarimiz icinde Kürt ögeleri öylesine yerlesmislerdir ki, pek sinirli yerlerde yogun olarak yasarlar. Bu yogunluklarini da kaybede ede ve Türklerin icine gire gire öyle bir sinir olusmustur ki, Kürtlük adina bir sinir cizmek istesek, Türkiyeyi mahvetmek gerekir.