13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Bu dersleri vermeye basladigimda savas daha ufukta yoktu. Ancak, Rusyanin Dogu Avrupa icinde yer alan Ukraynaya 24 Subat 2022de savas acmasiyla savas gercek olarak cikti karsimiza. Sanki Nazilerden arinacakti bu ülke. Halbuki saldirilan ülkelerde milli duygular her seferinde biraz daha yükselmekteydi. Parali askerlere Wagner Grubu ihtiyac, eski savaslarda oldugu gibi sürmekte. Ikinci Dünya Savasi artik savas olmayacak hissiyle sonlanmisti. Ama o günden bugüne dünyada, Avrupada daha az görünse de, savastan bir türlü cikamadik. 1945ten beri Batili devletler, bagimsizlik mücadelesi veren ülkelere…mehr

Produktbeschreibung
Bu dersleri vermeye basladigimda savas daha ufukta yoktu. Ancak, Rusyanin Dogu Avrupa icinde yer alan Ukraynaya 24 Subat 2022de savas acmasiyla savas gercek olarak cikti karsimiza. Sanki Nazilerden arinacakti bu ülke. Halbuki saldirilan ülkelerde milli duygular her seferinde biraz daha yükselmekteydi. Parali askerlere Wagner Grubu ihtiyac, eski savaslarda oldugu gibi sürmekte. Ikinci Dünya Savasi artik savas olmayacak hissiyle sonlanmisti. Ama o günden bugüne dünyada, Avrupada daha az görünse de, savastan bir türlü cikamadik. 1945ten beri Batili devletler, bagimsizlik mücadelesi veren ülkelere karsi hic savas kazanamadi. Bu bile günümüzde savasin milli bir dava oldugunu azimsanamayacak kadar güclü bir sekilde göstermekte. Eski Kraliyet Avrupasinda savaslar milli ordularla veya milislerle degil, profesyonel savascilarla yapilmaktaydi. Ordunun milliyeti yoktu; parali askerler gibi savasa giden insanlar vardi, Ispanya Ic Savasinda oldugu gibi veya bugünkü savaslarda göründügü gibi. Milli nitelikli savaslardan uzaklasmaya baslayan din veya ideolojik savaslar 1990larda parcalanan Yugoslavyanin icinde etnik ve din savaslara dönüsmüs, 2001 sonrasindaysa, Ikiz Kulelerin yikilmasiyla birlikte din bir terim olan kötülük ekseniyle baska bir savas baslamisti. Eski Yunandan Kraliyet Avrupasina, Napoléon savaslariyla Hegelden Schmittin topragin nomosuna kadar bugün varlik sorunu olarak savas ontolojik bir karakter tasimaktadir.