9,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Tahta ciktiginda Osmanli Devleti tam bir bunalimin esigindeydi. Karadag ve Sirbistanda savas aleyhimize dönmüs, Bosna-Hersek ve Giritte ayaklanmalar cikmis, mali kriz son haddine varmisti. Bu arada sadrazam Mithat Pasa ve arkadaslarinin istegi üzerine 23 Aralik 1876da Birinci Mesrutiyet ilan edildi. Ancak gayrimüslimlerin dahi yer aldigi Meclis-i Mebusanin ilk isi Rusyaya harp ilani oldu. 93 harbi diye tarihe gecen bu savas, Osmanli Devleti icin tam bir felaket getirdi. Ruslar Istanbul önlerine kadar geldi. Bir milyondan fazla Türk, Bulgaristandan Istanbula hicret etti. Mütareke isteyen Sultan…mehr

Produktbeschreibung
Tahta ciktiginda Osmanli Devleti tam bir bunalimin esigindeydi. Karadag ve Sirbistanda savas aleyhimize dönmüs, Bosna-Hersek ve Giritte ayaklanmalar cikmis, mali kriz son haddine varmisti. Bu arada sadrazam Mithat Pasa ve arkadaslarinin istegi üzerine 23 Aralik 1876da Birinci Mesrutiyet ilan edildi. Ancak gayrimüslimlerin dahi yer aldigi Meclis-i Mebusanin ilk isi Rusyaya harp ilani oldu. 93 harbi diye tarihe gecen bu savas, Osmanli Devleti icin tam bir felaket getirdi. Ruslar Istanbul önlerine kadar geldi. Bir milyondan fazla Türk, Bulgaristandan Istanbula hicret etti. Mütareke isteyen Sultan Abdülhamid, ilk is olarak devleti parcalanma ve yok olma yoluna dogru götüren Meclis-i Mebusani kapatti 13 Subat 1878 ve devlet idaresini eline aldi. Ayastefanos antlasmasi ile Osmanli Devleti Makedonya, Bati Trakya, Kirklareli, Kars, Ardahan ve Batumu kaybediyordu. Ancak Ingiltere ile anlasan Abdülhamid Han, Kibrisin idaresini onlara birakmak sartiyla, yeniden topladigi Berlin Konferansinda kaybedilen topraklarin bir kismina sahip oldu. II. Abdülhamid, Türkün özünün ve temel varliginin, hakki gasp edilmis, magdur kurtaricisidir. Abdülhamid, Tanzimat sonrasindaki Batiya kontrolsüz, körü körüne yönelisin karsisinda inatla duran, kök ve cevherin müdafaasini son bir gayretle yapan muazzam bir sahsiyettir. Abdülhamidi anlamak sayesinde yüzlerdeki maskeler düsecek ve onu bir anahtar gibi kullanarak bizi bu karanlik ve sahsiyetsiz ortama getirenlerin icyüzleri ortaya dökülecektir. Abdülhamid hakkinda söylenen her olumsuz iddiayi tersine cevirdigimizde dogruyu bulacagizdir. Yani bir tür turnusol kagididir Abdülhamid. Bu yorumlarin yalanini ayiklayip onun üzerine bina ettigi yapiyi yeniden ayaklari üzerine oturttugumuzda hakikat ayan beyan ortaya cikacaktir. Abdülhamidi anlamak her seyi anlamak olacaktir