15,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

7. yüzyildan itibaren Oguz boylari akincilarinin Irak ve Suriyede görünmeye basladigi ve yogun Türk göclerinin 10. ve 11. yüzyillarda gerceklestigi bilinmektedir. 1064 yilinda bölgeye gelen ilk Türkler, Karahanlilarin Bati Kolu hükümdari Tamgac Hanin oglu olan Hanoglu Harun Bey ve ona bagli 1000 kadar atli Oguzdur. Suriyeye yerlesen Oguz boylari iki koldan ilerlemistir. Bozoklara mensup Bayat, Avsar, Begdili, Döger boylari Halep, Hama, Humus, ve Sam yöresine, Ücok koluna mensup Yüregir,Yiva,Kinik,Bayindir,Salur ve Eymür boylari ise Lazkiye ve Trablussam istikametinde Ensariye daglarinin…mehr

Produktbeschreibung
7. yüzyildan itibaren Oguz boylari akincilarinin Irak ve Suriyede görünmeye basladigi ve yogun Türk göclerinin 10. ve 11. yüzyillarda gerceklestigi bilinmektedir. 1064 yilinda bölgeye gelen ilk Türkler, Karahanlilarin Bati Kolu hükümdari Tamgac Hanin oglu olan Hanoglu Harun Bey ve ona bagli 1000 kadar atli Oguzdur. Suriyeye yerlesen Oguz boylari iki koldan ilerlemistir. Bozoklara mensup Bayat, Avsar, Begdili, Döger boylari Halep, Hama, Humus, ve Sam yöresine, Ücok koluna mensup Yüregir,Yiva,Kinik,Bayindir,Salur ve Eymür boylari ise Lazkiye ve Trablussam istikametinde Ensariye daglarinin batisina yerlesmislerdir. Suriyede nüfusun yaklasik 16ni olusturan 3,5 milyon Türkmen Halep, Humus, Hama, Lazkiye Bayir Bucak, Sam, Kuneytra ve Rakkada yasamaktadir.Unutmayalim ki, bugün güney illerimizde sinira yakin yerlesim yerlerinde yasayanlar 1921 Ankara anlasmasi ile tespit edilen sinirlara göre bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandasi sayilan birer Türktürler. Sayet sinir hatti 20-30 km kuzeyden gecirilseydi buralarda yasayanlar da bugün Suriye Türkmeni kabul edilecekti. Gecmiste Saddam rejiminden kacarak Özalin istegi ile Türkiyeye kabul edilen Kürtlere, Araplara, Suriyeden ve Iraktan bize siginan Yezidi ve Süryanilere, ülkemizde kacak isci olarak yasayan Ermenilere karsi gösterilen resmi ve özel ilginin, hosgörünün ve yardimin cok daha fazlasi kadim kardeslerimiz Türkmenlere de tereddütsüz gösterilmelidir. Türkmenler asla siginmaci, kackin, vatansiz göcmen olarak degil belki de bugüne kadar yasadiklari ile yüce Tanrinin Türk milletine müjdeledigi bu vatanin öz sahipleri arasinda kabul görmelidirler.Aramizdaki sinir varsa eger tel örgüden ibarettir. Aramizda akrabalik bagi, kan bagi vardir. Bu bagin adi Türklüktür. Bu nedenle bugün ata topraklarinda misafir olarak bulunan Türkmenler kardeslerimizi sevmek, dertlerini, üzüntülerini, acilarini paylasmak en basit sekliyle sorumluluk, ahlak ve ahde vefa geregidir. Rahmetli Galip Erdemin de dedigi gibi Türk milletini sevmekte birlesenler birbirlerini sevmekte de birlesmege mecburdurlar. Aksi takdirde millet sevgileri, kimsenin inanmayacagi bos bir laftan ibaret kalir.